Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
14 Surpriz Mektup - Sözümoki
13 Kasım 2019, Çarşamba 20:11 · 487 Okunma

14


O günlerde komşumuz Latif dayıdan okumak için aldığım Nutuk'un içinde bir mektup bulmuştum. Sararmış kâğıt bir tarihi fısıldıyor gibiydi...
Mektup acı ve hüzün dolu  harp yıllarını anlatıyordu. Evladı Fatihan torunları, dedelerinin mirasını korumak için birer birer şehir oluyorlardı. Balkan harbine katılan bir asker ağır yaralanmıştı. Son nefesini vermeden önce annesine yazdığı mektupta şöyle diyordu :

Sevgili anacağım!
Ebediyen kaybolmuş bir evlat gibi, gönüllü olarak ikinci defa cepheye geldim. Fakat başım henüz omuzlarımın üzerindedir. Meydan savaşında şehit olan arkadaşlarımı düşündükçe pek mahzun oluyorum.
Fırka alay ile beraber hareket ettiğimiz zaman tahminen iki yüz kişiden meydana gelen bölüğümüzün harbe girdikten sonra mevcudu ancak yirmi kişi kalabildi. Saadet ve bedbahtlığım bu bir avuç askere bağlıdır.
Niçin üzülmeyim? Ihsan ancak elli altmış sene kadar yaşayabiliyor. Bu kadar kısa bir hayatı şimdi feda etmezsem belki bir daha bu güzel fırsatı bulamam. Mademki hepimiz öleceğiz; biraz erken veya biraz geç ölmekten ne çıkar? Sağlam bir taş gibi hareketsiz kalmaktansa, mesrurane parçalanarak ezilmeyi tercih ederim. İster şarapnel parçası, ister bir süngü darbesi olsun. Her ne surette olursa olsun yalnız bir defa öleceğim.
Sağımda arkadaşım şehit düştü, solunda subayımın kolları ve gövdesi parçalanıp dağıldı. İkisi arasında bana hiçbir şey olmadı. Kendimi pek mahzun buluyorum. Şehitliğe imrendiğimden sağ kaldığıma üzülüyorum. Ecel henüz gelmedi, şu anda bütün gayretimi şehit arkadaşlarımın öcünü almak için sarf ediyorum...
Bulgar hain ve gaddar bir düşmandır. Onu boğmak, mahvetmek için kalbim sabırsızlıktan parçalanıyor. Çünkü parlak kabiliyet ve şehitlik şerefinden ve şehitlik şerefinden henüz mahrum bulunuyorum.
Ben bir garip köylü çocuğuyum. Şehit olduktan sonra arkamdan bana dua edilecek ve rahmet okunacaktır. Bir saman yığını üstünde ve bir kulübenin saçağı altında öleceğime , savaş meydanında kahramanca dövüşerek şehit olmak daha iyi değil mi?...
Osmanlıca yazılmış olan mektup burada bitiyordu. Gözyaşlarımı tutamayıp hüngür hüngür ağlamaya başladım. Mektup elimden kayıp döne döne yere düştü. Sayfanın arkasında yazıları nispeten silinmiş bir cümle gözüme ilişti.. Yazının bir başkasına ait olduğu belli gibiydi. O sözcükte  şehit askerin mektubunu yazdıktan hemen sonra başına isabet eden bir düşman kursunu ile şehir düşmüştür diye yazmaktaydı.

1 kişi beğendi ·
  • selime nikbin
    selime nikbin Platin Destekçi Platin Destekçi çoook kıymetli bir mektup. bu mektubu müzeyde duvarına yapıştırmak lazımdır .Her giren çıkan okumalidir. çünkü o mektupta kahraman,vatansever, yiğit bir
    asker şücaetinden sohbet gidiyor.
    Çok etkilendim, çok. ... bir cümle kalbimi, ruhumu çok titretti. :" sağlam bir taş gibi sağlam kalmaktansa "... savaştan sağ kalmasına utanır ya bu ne kadar hikmetli bir fikirdir. Hz Ali'nin bir deyimi hatırladım
    "İnsanlara faydası olmayanı, ölülerden say gitsin. .."
    birde kimse böyle söylemişti; "yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydır. çoğu insan sadece var olur.
    Bu kahraman esker ölümden aciz olsa bile ölüme kalib geldi.
    13 Kasım 2019, Çarşamba 22:09
  • Ebubekir  Kuri
    Ebubekir Kuri Söylediklerinize katılıyorum. Çok haklısınız
    14 Kasım 2019, Perşembe 10:12
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
En son neren morardı, neden?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.