Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
33 Tacarin gölü ilkbahar çiçekleri ile yemyeşil çimenleri - Sözümoki
03 Aralık 2019, Salı 22:43 · 299 Okunma

33



Tacar'ın gölü ilkbahar çiçekleri ile yemyeşil çimenlerin ortasında göz alıcı bir güzellikte  gelip geçeni selamlar ve mavi göğün enginliğinde  bir rüya gibi görünürdü  gözlerime...
Yemyeşil çimenlerde gelip geçenlerin izleri  bir çizgi gibi uzanır ve farklı bir dünyaymış hissi oluştururdu bende...
Yanımda dedemin  kıraati her şeyden habersiz  yeşil çimenleri hızlı hızlı mideye indirirken ben de heybemde tandır ekmeği ve pişnir  ile dedemin gelmesini bekliyordum... Az önce gözeden içtiğim su karnimi iyice acıktırmıştı... Bir parça tandır ekmeği  yiyerek açılımı bir nebze olsun yatıştırmaya başlayacakken az ileride köyde daha önce görmediğim bir kız çıktı karşıma. Kimdi neydi bilmiyorum. Zaten beni de görmemişti lakin ben de çok farklı bir his uyandırmıştı.  Bir tek  bunu iyi biliyordum... Küçükken  yaz geceleri  nenemin ve dedemin anlattığı hikayelerde  yıldızlara uzun uzun bakıp güzeller güzeli bir kız belirir adeta hikayeme ortak olup tatlı tatlı gülerdi... Ben o kıza Çoruh'un Zühre'si derdim... Bugün golün yanında gördüğüm kızın yüzü ile nenemin hikayelerinde anlatırken yıldızların arasında beliren o kızın yüzünün  ta kendisiydi...
Bir kış akşamı  kar yolları kapattığında çeşmenin donan sularını gören evinin penceresinde bir çığlık duyuldu. Dedem hızla evden çıkmış ve yokuş aşağı tipiye aldırmadan yürüyordu..  Ahşap bahçe  kapısı açık kalan evin bahçesine bir kurt girmiş ve o akşam misafirliğe gelen Zühre'ye tam saldıracakken dedemin ayak seslerini işiten kurt hızla oradan uzaklaşmıştı... Kızlarının ortalıkta görülmediği için meraklanan anne baba hemen kapıya koşmuş ve korkudan titreyen Zühre'yi görünce çığlık atmışlardı... Zühre çok korkmuş olduğundan bir şey demedi ve  dedemi gören ev sahibi ile misafirlerin şaşkın bakışları arasında   Zühre hıçkırarak  dedeme sarılmıştı... Dedem biraz yavaş davransa belki de Zühre hayatta olmayabilirdi. Ağlayan gözleriyle Zühre büyük bir tehlike atlatmıştı... Zühre'nin anne babası dedeme  çok teşekkür etmişler ve kapıya kadar  çok  hayır duası edip yolcu etmişlerdi...
Ertesi gün fırtına dinip kar yağısı iyice azalınca köy bembeyaz  bir rüya gibi göründü uzaklardan gözlerime... Yollar kapalı olunca Zühre ve ailesi evlerine  geri dönememiş bir süre  akrabalarında misafir kalmaya karar vermişlerdi...
Harman yeri yağan karla bembeyaz olmuş ve  çocukları gençleriyle tüm köylülerin zaman zaman oturdukları bu yer kayıp bir hikaye gibi karların altında kalmıştı... Saclara biriken karlar az güneş ışığıyla  hızla aşağı dökülürken evlerin arasında yürüyenler büyük tehlike içindeydi...
Hohlasak donacak gibiydi köyün havası... Evlerin bacalarından tüten dumanlar türlü türlü hikayeleri göğe yazıyordu...
 Bana uyu Tahir  uyu dediklerinde hikayelerin sonuna geldiğimi anlardım çocukken.  Ama artık bugünkü yaşadıklarından sonra  yüreğimin ortasına bir  sancı belirir oldu. Bugün  Tahir ismi bana öyle bir ağır geldi ki... Kelimeler boğazımda düğümlendi. Odamın  penceresinden ayazi katili gökyüzü bakmaz oldum. Yıldızlar köyün üzerinde belirmez oldu bir anda yoksa bana  mi öyle geldi bunu zaman göstereceğe benziyordu.

...

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Aynı anda hem övgü hem de yergi içeren bir cümle kur?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.