Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
4 2. Dünya Savaşı ın acımasız şartları ve sonrasında topr - Sözümoki
24 Ekim 2019, Perşembe 09:42 · 413 Okunma


2. Dünya Savaşı'nın acımasız şartları ve sonrasında toprak reformu ile adaletsiz toprak dağıtımı sebebiyle toplumun bir kısmı zenginleşirken bir kısmı ise geçim sıkıntısı ile mücadele eder hale gelmiş. ağalık, beylik denen feodal yapılar ortaya çıkmış. nüfusu (özellikle erkek nüfusu) fazla olan kalabalık aileler bulundukları kırsal bölgelerde toprakların tamamını veya önemli bir kısmına sahip olurken, diğer kesim ağaların toprağını işleyen marabası veya işçisi hatta malı haline dönüşmüş. zamanla bu durum karşı konulamaz hale gelmiş ve haksız düzene karşı duran kişi veya gruplar mevcut duruma direniş göstermiş, silahlı mücadele gerçekleştirmiş ve hatta ağaları beyleri öldürerek aynı zamanda suçlu bireyler haline gelmişler. teslim olmak yerine dağa çıkan direnişçilere suça karışmış veya karışmamış diğer kişiler de destek olmuş, sayısal bir güç yakalayarak çeteleşme sürecini başlatmışlar. 
bu süreç halkta bir tepki yaratmamış. Ama bu belki de bizim köy için pek geçerli değildi. Son eşkıyalık olayında bu bir kez daha görüyorduk... Diğer yandan halk onları zulme karşı mücadele eden savaşçılar olarak nitelendirmişler. Böyle görüyorlardı görmesine ama bir acı olay her şeyi alt üst etti. O da köydeki evimizin önündeki bir tartışmada eşkıyalar babamı ,annemi, kardeşlerimi vurmuşlardı. Ben hatırlamıyorum dedem ara ara bireyler anlatırdı.
Zenginleşebilme düşüncesi ile dağa çıkan eşkıyalar olduğu gibi devlet memurlarından zulüm gördüğünü bahane ederek eşkıya olanlar da vardı bazı yerlerde...Ama genç cumhuriyetin belki de en önemli sorunu yetişmiş insan gücü ve ekonomik problemler idi... Daha da önemlisi mektep medrese görmüş ilim tahsili yapmış insan azlığı idi....Uzun savaşlar insanları bedenen ve ruhen bir hayli yormuş ve ne yazık ki bazı insanlar çözümü eşkıyalık yaparak ve devlete asi olarak bulduklarını sanmışlardı... Okumuş ve mürekkep yalamış kişilerin yapacağı işler arasında muhakkak ki bunlar yoktu...
haraç alan, hırsızlık yapan, halka zor kullanan eşkıyaların olması ile birlikte
zenginlerden alınan haraçların halkın ihtiyaçlarını giderme yolunda kullanan eşkıyaların da olduğunu söylenir olmuştu...

Sadece ekonomik değil halk bir haksızlığa uğradığında da eşkıyalardan yardım istermiş ve bu da yine bizim köyde hiç ama hiç olmamıştı....
eşkıyalar gece vakti dağdan iner, yeme-içme, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılarmış. halk onları asla ihbar etmezmiş. Bu yalana her yerde itibar edilirdi lakin bu da bizim köyün anlayışından bir hayli uzaktı....

Türkülerde ve halk hikâyelerinde bahsi geçer olmuştu eşkıyalığın iç yüzü... işte tüm bu olanlar çoğunlukla polis ve jandarma arşivlerinde bahisleri uzun uzun anlatılır. Bizim köyde pek ortalıkta kalmadıkları için masalsı bir havada anılıyorlar ama toplumsal koşullar nedeniyle elde silah dere tepe taban tepen insanlar olduklarını köyde türlü olaylara şahit olmuş insanlardan dinliyorduk...
Köydeki olaylar hemen civardaki köylere de yayılıyor eli silahlı askerler dağları teper aşarak eşkıyaların izini sürüyorlar yakalananların emir gereğince orada infaz ediyorlardı...
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ne yaptıklarında kışkırtılmış hissediyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.