Gün ağarırken jandarma çavuşu emrindeki askerler, yerlerinde mevzi almış bekliyorlardı bir suredir...
Askerlerden biri bir ses işittiğini komutanına iletti. Tüfeklere dağa bir sıkı yapışan askerler, komutanlarının emrini beklediler. Şimdi çıt çıkmıyordu... Derken Sekiz kişiden oluşan eşkıyalar yavaş yavaş tepe de belirmeye başladı... Bir dakika oldu olmadı jandarma çavuşunun kulakları yırtarcasına duyulan emri ile eşkıyalar dehşete düştü. Çavuş :
-Bir adim daha atmayın, teslim olun diye sesi duyuldu.. Bir kaç eşkıya sağa sola kaçmaya çalışılırken vuruldu. Diğerleri ile birlikte ele başları da yaralı olarak köy yolunda sağlık ocağına varamadan öldüler... Tüm bunlarla birlikte Zavallı ve dün geceden beri çok korkan Seher kurtulmuş ve köyde huzur yeniden kurulmuştu... herkes rahat bir nefes almıştı...
1941 yılında aslında tüm yurtta etkili olan sıtmaya yakalandım...Bazen ateş basıyor ve vücudumu nasıl olduğunu bilmediğim bir titreme alıyordu... Kuruyan dudaklarım ve hırıltılı sesimle beni kim görse ağlıyor Allah'a yalvarıp şu biçareye de tez vakitte şifa ihsan eyle diye: kimi zaman dua ediyorlardı... Annem kardeşlerim günlerce yaşta yatağımda başucumda benim iyileşmem için dua ettiler bazı geceler ise köyün imamı kulağıma dualar okudu iyi olayım diye... Tüm bunlar olurken Vali Bey tarafından 1941 Martında... şehrinde sıtma mücadelesi için tüm ilçelere verilen uyarı ve tamimler devam ediyordu:
“Bu sene havaların soğuk ve yağışlı gitmesi ve yer yer ırmak, çay, derelerin taşması ile bataklıklar meydana gelmiş ve mahalle ve köylerdeki çeşme yalakları ile çamaşır ve bulaşık sularının gelişigüzel akması neticesinde birçok su birikintileri hasıl olmuş ve olmakta bulunmuştur. Şehir, kasaba ve köylerde biriken gübrelerin ve açıkta bulunan abdesthane ve çukurlarının ve süprüntülerin, karasineklerin çoğalmasına sebebiyet vermekte bulunduğu cihetle sıtma mücadelesi, belediye ve köy ihtiyar meclisleri teşkilatının şimdiden faaliyete getirilmesi ve mahzurlarının izale- sine ait mesainin belediye ve köylerin en başta gelen faaliyetleri arasına konulması ve 839 numaralı sıtma mücadele kanunu ve bunun tatbik suretini gösterir talimat- name ve enhari sağire ve köy kanunları hükümlerinin de tatbik ve takip olunması ve küçük say'a mükellefiyetleri esasları dahilinde acele tedbirler alınması ve belediye ve köy bütçelerine gerek bu mücadelenin layıkıyla icrası ve gerek kinin tedariki için kafi tahsisat koydurulması ve her nevi müesssesat ile hal ve vakti müsait olanlara ait mahallerdeki amil ve mahzurların kendi ve saitiyle izalesinin temin kılınması suretiyle bu çok ehemmiyetli işin bütün gereklerinin yerine getirilmesini ve sivrisineklerin uçma zamanı gelmek üzere bulunduğundan alakadarların derhal vaziyete sevki ile bu hususta geceli gündüzlü mesai ve gayret gösterilmesini ve faaliyet safahatından 15 Mart 1941 tarihinden itibaren her on beş günde bir vilayette malumat verilmesi… ... Valisi F. Tuksal”
(Anadolu, 22 Mart 1941)
Altı ayı yakın bir süre sonra bahar çiçeklerinin tüm köyü selamlayıp tepelere mor mor akisler bıraktığı bir bahar günü sıhhatime yeniden kavuştuğumda tüm köy adeta sevinç yumağı olmuştu ve çok özlediğim okuluma ve arkadaşlarıma kavuşmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyordum...
Köy kahvesinde bazı aksamlar eski radyonun kimi zaman cızırdayan sesine dikkat kesilirdik... O yıllar radyolarda kimi zaman kırsal yerde yaşayanlar için ziraat teknikleriyle ilgili bilgiler de veriliyordu... Ama buna pek itibar eden yoktu. Zira tüm ülke gibi bizim köyde de 2. Dünya Savaşı havadisleri merak edilmekteydi..
3 Ağustos 1944 tarihinde 20:15- 20:45 arasında yapılan yayında önemli uluslararası konulara, Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğinin kesilmesine ve bunun ülke içindeki ve dışındaki yansımalarına yer verilmiştir:
“Sevgili dinleyiciler, Hükümetimiz tarafından yapılan teklifin, Büyük Millet Meclisince ittifakla kabulü üzerine, Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan dünkü gece yarısından itibaren, Almanya ile siyasi ve iktisadi münasebetlerimiz kesilmiş bulunmaktadır. Tarihi günlerinden birini yaşayan ve tarihi kararlarından birini veren Meclisimizin dünkü manzarası, bütün dünyaya, milletin meclise, meclisin millete olan güvenini, ve toptan, Türk milletinin Milli Şefine ve Cumhuriyet Hükümetine bağlılığını ve itimadını bir daha ispat etmiş ve canlandırmıştır...
… Sevgili dinleyicilerimiz, Almanya ile siyasi ve iktisadi münasebetlerin kesilmesi kararı, İngiltere ve Amerika’da hararetle ve sevinçle karşılanmıştır. Aradaki bağların kuvvetini biraz daha sağlayan bu karar için, başta İngiltere Başvekili Churchill olmak üzere samimi sözler söylenmiş ve yazılar yazılmıştır...
Sevgili dinleyiciler, İngiliz radyoları, gerek İngilizce, gerek bütün dünya dilleriyle yaptığı yayımlarında, hükümetimizin Almanya ile siyasi ve iktisadi münasebetlerini kesmesini, önemle belirtmekte ve bunun Müttefikler için temin edeceği faydaları anlatmaktadır.”
Kabus günleri geçiren dünyayı ve Türkiye'yi bu eski radyodan duyduklarımız kadar biliyorduk...Bazen heyecan bazen de endişe hakim oluyordu bu garip yüreğimizde... Kara bulutlar yavaş yavaş dağılıyordu demek ki...
Askerlerden biri bir ses işittiğini komutanına iletti. Tüfeklere dağa bir sıkı yapışan askerler, komutanlarının emrini beklediler. Şimdi çıt çıkmıyordu... Derken Sekiz kişiden oluşan eşkıyalar yavaş yavaş tepe de belirmeye başladı... Bir dakika oldu olmadı jandarma çavuşunun kulakları yırtarcasına duyulan emri ile eşkıyalar dehşete düştü. Çavuş :
-Bir adim daha atmayın, teslim olun diye sesi duyuldu.. Bir kaç eşkıya sağa sola kaçmaya çalışılırken vuruldu. Diğerleri ile birlikte ele başları da yaralı olarak köy yolunda sağlık ocağına varamadan öldüler... Tüm bunlarla birlikte Zavallı ve dün geceden beri çok korkan Seher kurtulmuş ve köyde huzur yeniden kurulmuştu... herkes rahat bir nefes almıştı...
1941 yılında aslında tüm yurtta etkili olan sıtmaya yakalandım...Bazen ateş basıyor ve vücudumu nasıl olduğunu bilmediğim bir titreme alıyordu... Kuruyan dudaklarım ve hırıltılı sesimle beni kim görse ağlıyor Allah'a yalvarıp şu biçareye de tez vakitte şifa ihsan eyle diye: kimi zaman dua ediyorlardı... Annem kardeşlerim günlerce yaşta yatağımda başucumda benim iyileşmem için dua ettiler bazı geceler ise köyün imamı kulağıma dualar okudu iyi olayım diye... Tüm bunlar olurken Vali Bey tarafından 1941 Martında... şehrinde sıtma mücadelesi için tüm ilçelere verilen uyarı ve tamimler devam ediyordu:
“Bu sene havaların soğuk ve yağışlı gitmesi ve yer yer ırmak, çay, derelerin taşması ile bataklıklar meydana gelmiş ve mahalle ve köylerdeki çeşme yalakları ile çamaşır ve bulaşık sularının gelişigüzel akması neticesinde birçok su birikintileri hasıl olmuş ve olmakta bulunmuştur. Şehir, kasaba ve köylerde biriken gübrelerin ve açıkta bulunan abdesthane ve çukurlarının ve süprüntülerin, karasineklerin çoğalmasına sebebiyet vermekte bulunduğu cihetle sıtma mücadelesi, belediye ve köy ihtiyar meclisleri teşkilatının şimdiden faaliyete getirilmesi ve mahzurlarının izale- sine ait mesainin belediye ve köylerin en başta gelen faaliyetleri arasına konulması ve 839 numaralı sıtma mücadele kanunu ve bunun tatbik suretini gösterir talimat- name ve enhari sağire ve köy kanunları hükümlerinin de tatbik ve takip olunması ve küçük say'a mükellefiyetleri esasları dahilinde acele tedbirler alınması ve belediye ve köy bütçelerine gerek bu mücadelenin layıkıyla icrası ve gerek kinin tedariki için kafi tahsisat koydurulması ve her nevi müesssesat ile hal ve vakti müsait olanlara ait mahallerdeki amil ve mahzurların kendi ve saitiyle izalesinin temin kılınması suretiyle bu çok ehemmiyetli işin bütün gereklerinin yerine getirilmesini ve sivrisineklerin uçma zamanı gelmek üzere bulunduğundan alakadarların derhal vaziyete sevki ile bu hususta geceli gündüzlü mesai ve gayret gösterilmesini ve faaliyet safahatından 15 Mart 1941 tarihinden itibaren her on beş günde bir vilayette malumat verilmesi… ... Valisi F. Tuksal”
(Anadolu, 22 Mart 1941)
Altı ayı yakın bir süre sonra bahar çiçeklerinin tüm köyü selamlayıp tepelere mor mor akisler bıraktığı bir bahar günü sıhhatime yeniden kavuştuğumda tüm köy adeta sevinç yumağı olmuştu ve çok özlediğim okuluma ve arkadaşlarıma kavuşmanın heyecan ve mutluluğunu yaşıyordum...
Köy kahvesinde bazı aksamlar eski radyonun kimi zaman cızırdayan sesine dikkat kesilirdik... O yıllar radyolarda kimi zaman kırsal yerde yaşayanlar için ziraat teknikleriyle ilgili bilgiler de veriliyordu... Ama buna pek itibar eden yoktu. Zira tüm ülke gibi bizim köyde de 2. Dünya Savaşı havadisleri merak edilmekteydi..
3 Ağustos 1944 tarihinde 20:15- 20:45 arasında yapılan yayında önemli uluslararası konulara, Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğinin kesilmesine ve bunun ülke içindeki ve dışındaki yansımalarına yer verilmiştir:
“Sevgili dinleyiciler, Hükümetimiz tarafından yapılan teklifin, Büyük Millet Meclisince ittifakla kabulü üzerine, Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan dünkü gece yarısından itibaren, Almanya ile siyasi ve iktisadi münasebetlerimiz kesilmiş bulunmaktadır. Tarihi günlerinden birini yaşayan ve tarihi kararlarından birini veren Meclisimizin dünkü manzarası, bütün dünyaya, milletin meclise, meclisin millete olan güvenini, ve toptan, Türk milletinin Milli Şefine ve Cumhuriyet Hükümetine bağlılığını ve itimadını bir daha ispat etmiş ve canlandırmıştır...
… Sevgili dinleyicilerimiz, Almanya ile siyasi ve iktisadi münasebetlerin kesilmesi kararı, İngiltere ve Amerika’da hararetle ve sevinçle karşılanmıştır. Aradaki bağların kuvvetini biraz daha sağlayan bu karar için, başta İngiltere Başvekili Churchill olmak üzere samimi sözler söylenmiş ve yazılar yazılmıştır...
Sevgili dinleyiciler, İngiliz radyoları, gerek İngilizce, gerek bütün dünya dilleriyle yaptığı yayımlarında, hükümetimizin Almanya ile siyasi ve iktisadi münasebetlerini kesmesini, önemle belirtmekte ve bunun Müttefikler için temin edeceği faydaları anlatmaktadır.”
Kabus günleri geçiren dünyayı ve Türkiye'yi bu eski radyodan duyduklarımız kadar biliyorduk...Bazen heyecan bazen de endişe hakim oluyordu bu garip yüreğimizde... Kara bulutlar yavaş yavaş dağılıyordu demek ki...
Yazarın diğer paylaşımları;
