Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
64 En büyük hayalimin Kars a bulunan Cilavuz Köy Ensitus - Sözümoki
04 Şubat 2020, Salı 23:44 · 257 Okunma

64

En büyük hayalimin Kars'ta bulunan Cılavuz Köy Enstitüsü'ne gitmek olduğunu beni tanıyan hemen herkes biliyordu. Lakin biri hariç o da Zühre...  Ama Yusufeli'ndeki o elim kaza olmasaydı ve ben sözlerimi tamamlamış olsaydım Zühre de bunu bilecekti. Âmâ olmadı. Yusufeli'nde o gün bana sorduğu sorunun cevabını vermemenin talihsizliğine bir ömür boyu yaşayacak sanıyordum. Bunu kendine  iyice alıştırıyordum. Galiba böyle yasayacaktım. Bir sorunun cevabı bu kadar uzun zaman sonra verilebilir miydi? Hadi diyelim verildi bu Zühre'nin ruh dünyasında nasıl bir hissiyat uyandırabilirdi...
Zühre'ye mektup yazmaya başladığım o yaz aksamı Taşköprü'nün yoluna kıvrılan bir tepedeki bir evin yandığını görme dehşetini yaşadım. Köyün gençleriyle elbirliğiyle yangını söndürdüğümüzde evden ve ahırdan geriye hiç bir şey kalmamıştı... Evin sahibi bizlere gözyaşları içinde sarılıp çokça dua etti... Evin biraz ötesinde dut ağacının dibinde elleriyle  yüzünü kapatıp içten içe ağlayan bir kız gördüm. Kalabalık ortasında kalmış bu genç kızın siması bana hiç mi hiç yabancı gelmedi... Sekiz on adim attım atmadım o kızın yanına vardım.
-Geçmiş olsun bacım dedim. gözyaşlarından yanakları ıslamış bir halde başını kaldırır gibi yaptı ve titreyen bir sesle sağ olasın, Allah razı olsun dedi. Aman Allahlım bu ses, onun sesiydi. O an gözyaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım. Benim ağladığımı gören Zühre bana doğru bakarak ayağa kalktı ve" Tahir sen misin? " dedi. Evet Zühre benim Tahir... Çok şükür iyisin değil mi? İyiyim dedem ve nenem de  iyi yalnız Çaşur öldü. Önce ne dediğini anlamadım. Çaşur bizim ineğimizin adı dedi Zühre...Bu görmediğim ineğe yani Çaşur'un ölümüne, küçükken komsumuzun el koyup sonra da ölümle sonuçlanan o talihsiz yaban tavşanına üzüldüğüm kadar üzüldüğümü Zühre'ye anlattım...



Zühre'yle vedalaşıp geri dönmek için arkadaşlarımın yanına yürümeye başladım. Yola indik ve ardından Taş köprüyü geçip kahveye ulaştık. Ben fazla oturmadan eve doğru yürümeye başladım. Demek Zühre'nin dedesinin evi Taşköprü'nün karşısındaki tepedeki evdi. Bu ev yaz akşamları dolunayın gözden  kaybolduğu ve yıldızlara elle dokunulacakmış gibi  yakından göründüğü en net yerdi. Gündüzleri ise güneş bu tepeden yüzünü gösterir ve ilk bu eve doğardı...
Yatsı namazından sonra o gece çokça dua ve niyazda bulundum Allaha. Ya Zühre'ye bir şey olsaydı ben o zaman ne halde olurdum. Bunun düşüncesi bile  beni uzun bir süre ürperti yaşamama sebep oldu...
Yatmadan önce ceketimin cebindeki mektubu son bir kez okuma istedi uyandı bende. Ceketimin ceplerine baktım yoktu. Düşürmüş olmalıydım mektubu.... Ama nerede? Mektup kahvedeyken ve Taş köprü de yürürken cebimdeydi. Bunda emindim... Yoksa Zühre'nin dedesinin evindeki yangını söndürmek için  yardıma gittiğimizde mi  düşürdüm diye içimden geçirdim. Bilmiyorum... Zühre'ye yazdığım mektup kayıptı ve köyde  bunu bir başkasının bulup okuması benim için tam bir felaket olabilirdi. Ama asıl felaket  Zühre için söylenilenler oldurdu. Ona yanlış tek bir söz söylenmesi yüreğimi pare pare yaralar ve  dermansız dertlere düşen bir meczup gibi yaşamama neden olabilirdi. Onun üzülüp tek bir gözyaşı dökmesini yüreğim kaldıramazdı....

Sabah olup gün ağarınca cebimde çakımın olmadığını farkettim ve sonrasında neredeyse soluksuz tepedeki eve doğru yürümeye başladım. Sabah olduğu için şimdilik kimseler yoktu. Yanmış ahırın bulunduğu yeri geçip Zühre'nin oturduğu  dut ağacının dibine geldim. Mektubu burada aramaya başladım. Birkaç dakika olmuştu ki ardından gür bir ses işittim:
- Yeğen ne işin var burada hayırdır sabah sabah dedi. Ellisinin sonlarına merdiven dayamış  kırlaşmış  sakalları ve başında köydekilerin giydikleri hacı takkesindeki bu dayıyı daha önce hiç görmemiştim... Dayı dedim dün buraya köyün gençleriyle şu yanan evi söndürmek için buraya gelmiştik. "Yangınının söndürülmesi esnasında kargaşada çakımı düşürmüşüm dayı onu aramaya geldim" dedim.



Köydeki mahalleliden
...

2 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Iğdır ili hakkında neler düşünüyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.