Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
65 Bir süre yüzüme baktı. Demek ki önemliymiş bu çakı sen - Sözümoki
05 Şubat 2020, Çarşamba 23:42 · 313 Okunma

65

Bir süre yüzüme baktı." Demek ki önemliymiş bu çakı senin için yoksa sabah sabah onu aramaya gelmezdin" Sonra cebinden bir şey çıkardı ve ekledi; "Al bakalım evlat "dedi ve elinde bulunan çakıyı bana uzattı. Zaten yanan evden elimizde başka bir şey kalmadı dedi. O ana kadar bu dayı hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama şimdi vardı. Bu dayı Zühre'nin dedesinden başkası değildi. Çakıyı göstererek" bu benim sana hediyemdir." O an o kadar utandım ki bunu nasıl anlatırım bilmiyorum. Ben çakımı kaybetmedim. "Aradığım Zühre'ye yazdığım mektuptan başkası değildi. " demeyi çok isterdim ama diyemedim işte. O esnada adin ne senin evladım dedi ve kızara bozara "Tahir" dedim bir çırpıda. Gülümseyerek  benim torunum adı da Zühre dedi. "Bilir misin bu hikayeyi? "dedi. "Dayı kusura bakma gitmem gerek" dedim ve tam yürümeye başlamıştım ki Zühre'nin o tatlı sesini işittim. "Dede neredesin? "diyordu ses. "Evladım Tahir bu ne acele" dedi . Zühre de gelince, "bak Tahir sana bahsettiğim torunum bu Zühre. " Yüzüme bakıp hafiften gülümsedi Zühre. Gözlerinin içi gülüyordu. Sanki dün şu dut ağacının altında ağlayan kız o değildi... "Dede sofrayı hazırladım. "dedi Zühre. Dayı yüzüme bakıp "evladım sen de gel bizimle birkaç lokma bir şeyler ye" dedi. Utana sıkıla yürümeye başladım. Tamam da diyemedim olmaz da diyemedim. Zühre'nin dedesi önde yürüyor Zühre de hemen yanında. Bense bir kaç adim geriden geliyordum. Ayaklarım yürüdükçe geri gidiyor sandım bir ara...

Bu arada dünkü yangından sonra Uzundere'deki bazı poşalar birkaç parça eşya satmak için at arabalarına yükledikleri eşyaları kahvenin önüne  getirdiler... Yanan evin yerini tarif eden köylüleri bir süre dinlediler ve çay bardağımdaki son yudumu höpürdeterek keyiflenen poşalar  at arabalarına yürüdüler... Kahveciye bazı anlaşılmaz bir kaç söz dediler ama kahvedekiler bunu pek unursamadı...
Taşköprü'yü geçip yanan eve varmaları çok uzun sürmedi... Zühre ve onun dedesi ve nenesi ile ev sahibi olan akrabaları olan teyze ve ben sofrada bir şeyler yiyip içecektik ki birden kapı çalındı. Dışarıda at arabalarındaki eşyaları gösteren  tuhaf görünümlü bir kaç kişiden nispeten konuşması daha anlaşılır olanı  :
-geçmiş olsun baba. Eşya getirdik almazsiz mi? Zühre'nin dedesi ağzında lokmasıyla" Sağol delikanlı "dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı. Ev sahibi teyze ve Zühre'nin nenesi de yerinden doğruldu. Sofrada Zühre ile bir ben kalmıştık. Yüzümüze bakıp kimi zaman  gülümsüyor ve ardından bir şey söyleyecek te sanki bunu sürekli erteliyordu...Saçlarından bir kaç tel başörtüsünden dışarıya düşmüş ve yanağına bir kavis yaparak kulağına doğru uzanıyordu. Sofra bezini  üzerimden hafifçe öteye çektim. Ve ben de sofradan kalktım... Dışarıya bakınca gözlerime inanamadım. Zira kalabalık iyice artmış ve meraklı gözlerle eşyaları inceleyen köylülere sürekli yenileri geliyordu. Kalabalık arasında dedem de bulunuyordu...

1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
O kadar uğraştım ama boşunaymış dediğin hadise neydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.