Ahir zamanın gölgesinde yürür insan,
Her adımında yalnızlığın soğuk taşları çarpar.
Kendiyle aynı dili konuşan bir ruh arar,
Ama bulur mu, bilinmez…
Çünkü herkes kendi kabuğunda hapsolmuştur.
Düşünceler birbirine çarpar,
Ama hiçbir çarpışma yankı bırakmaz.
İnançlar kaybolur sessizlikte,
Ve sözler, gökyüzüne savrulmuş yapraklar gibi,
Hiçbir yere varamaz.
Gözler arar bir bakışta anlaşılmayı,
Ama karşıda yalnızca yabancı bir yansıma vardır.
Kalpler çarpışır, ama birbiriyle değil,
Kendi iç boşluklarıyla…
Ahir zaman, sadece zaman değil;
Bir yalnızlık denizidir,
Ve insan, kendi benliğinin dalgalarında boğulur.
Her fikir, her his, bir kıyıya vurmuş çöp misali,
Sahipsiz ve unutulmuş…
Ve o an insan anlar:
Gerçek paylaşım, belki de
Yalnızca kendi içinde mümkündür.
Ahir zaman böyle bir zamandır;
Kendiyle bile anlaşamaz insan,
Dünyayla değil…