Algı Yönetimi ve Kitleler
Algı Yönetimi ve Kitleler
Tüm Dünya’da Basın ve medya kuşkusuz büyük bir güç. Basın ve Medya insan toplulukları üzerinde yönlendirici bir etkiye sahiptir. Çünkü basın ve medya bir şeyi yeterince tekrar ettiğinde bunlar insanların inançlarına dönüşmeye başlamaktadır. Etrafınızdaki tüm basın – yayın organları aynı şeyi söylerse insanların buna inanmaktan başka seçeneği kalmayacaktır. Dil ile ilgili yapılan araştırmalarda, kelime kullanımının ve ifadelerin insanların zihinlerinde nasıl yer ettiğini açıklamaktadır. Bazı kelimeler ve cümleler özellikle vurgulanmaktadır. Dil kitlelere ulaşır ve kitleleri manipüle eder. Amerikan basını, ABD- Vietnam savaşı sırasında olan biteni savaşla ilgili her şeyi görsel olarak da gazetelere yansıtıyordu. Bir süre sonra bu durum hem halkın hem de huzursuzluk istemeyen Kitlelerin dikkatini çekti. Hemen sonrasında Amerika’da bir yasak geldi. Amerikan basını devlet onayı olmadan savaş veya çatışmalar ile ilgili herhangi bir şeyi yayınlayamayacaktı. Veya sansür ile yayınlayabilirdi. Basın çeşitli kuruluşlara bağlandığında toplumun amacından farklı bir hale taraflı şekle bürünmektedir. Sovyet tankları Berlin'e girene kadar Almanlar Rusya’yı işgal ettiklerini zannediyordu. Çünkü Alman gazeteleri öyle yazıyordu. Hitler’in propaganda bakanı Goebbels, Dünya’da özgür basının olmadığını söylemişti.
Zeki Kitleler mi? Aptal Kalabalıklar mı?
Basının ve medyanın hitap ettiği kitleler dürtüsel ve duygusallardır. Dolayısıyla Dünya’da zeki kitleler ve aptal kalabalıklar bulunmaktadır. Kendinizi hangi gruba ait gördüğünüz değil hangi gruba gerçekten ait olduğunuz önemlidir. Her birey yaşantısı boyunca bir çok gruba ait olmaktadır. Bir iş kadını eve geldiğinde anne olur bir toplantıda ise o grubun bir üyesidir. Sigmund Freud’a göre Modern toplumda her insan bir gruba aittir. Hatta çoğu kez bir kaç gruba aittir. Kitleler içlerinde ki zeki insanlardan daha zeki davranabileceği gibi daha aptalca da davranabilir. Kitleler çoğu kez duygusal bir motivasyon ile bir araya geldikleri için bireyleri içlerine çeker ve farklı düşünmekten alıkoyar. Gurupların kendilerine has bir enerjileri ve kişilikleri vardır. Yapılan araştırmalarda insan ırkının bir yere ve bir gruba aidiyet hissiyatı ihtiyacı içerisinde olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu aidiyet ihtiyacı hayatımızı istemsizce etkilemekte ve kitlelere bizleri yönlendirmektedir. Gerçekten hayatınızı kısaca sorguladığınızda kendi tercihiniz olmayan grup ve kitlelerin içlerinde yer aldığınızı göreceksiniz. “Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız, insanlar ona o kadar fazla inanır.” ( J. Goebbels)
