Coşkun dereler gibiydi yüreğim,
Kabarır köpürür akardı deryalara,
Sabrım yüzyıllık çınar gibiydi,
Çatlardı kabuklarım, sarılırdı köklerim toprağa.
Biçare yetim gibiydi özlemim,
Bir sıcak nefes , bir tas sıcak aşa..
Kınında durmayan kılıç gibiydi duygularım.
Keser, bilenir, devam ederdi parlamaya.
Şimdii ;
Akan dereler kurudu, hasret kaldı bir damla suya.
Çınarın dalları kurudu, kökler veda etti toprağa.
Yetim hasretini unuttu, küstü yemeğe aşa.
Kılıç kınından çıkmaz oldu, yüztuttu paslanmaya...