Biz büyük seven adamlar, biz büyük adamlar
Cesur bir oyuna atıldık henüz gençliğimizin kıyısındayken.
Yüreğimiz kurak topraklarda büyümüş, o yaşına kadar deniz görmemişken
Biz okyanusların en derinindeki masada oynadık.
Aşk dediler adına,
Emin misiniz oynamaya ?
Cevabımız, verebileceklerimiz gibi belliydi.
Aşk mı ? Kalbimizi koyduk ortaya.
Aşk büyük bir oyunsa, biz en büyüğünden oynadık,
Kendimiz ortadaydık.
Kumar yani, önce kendini kazandırdı bize.
Herkese verdiği ‘sevilmişlik’ hissini verdi.
Geri çevirmemekle kalmadık, aldık ruhumuza işledik.
Sonra bir bir kaybettik.
İlk kalbimizi çaldılar,
Sonra hayallerimizi, gençliğimizi, neşemizi
En son umudumuzu çaldılar.
Bir oyun daha dedik, sevilmişliğimize.
Bitti dediler, bu masadan taşıyacağınız iz bedeninizde değil,
Ruhunuzda kalacak dediler.
O hissi ömrünüz boyunca ruhunuzda taşıyacaksınız,
Hayal kırıklıklarınızı kalbinize bir bir saplayacaksınız dediler.
Yaptık.
Gözyaşlarınız dediler,
Gözleriniz kapanıncaya kadar akacak,
Ve akan her bir damla,
Bu okyanusta aşkı yaşatacak.