Aşk Nedir?

Dünya ve insanlık tarihi ne kadar eskiyse, insanın aşkı tanımlama çabası da o denli eskidir. Bu köklü çaba zaman zaman insanları karmaşık bir karanlığa sokmuştur. Bazen de meyvelerini verdiği görülmüştür. Bu meyveler dans, şiir, şarkı, masal ve daha niceleridir. İnsanoğlu çıktığı bu uzun yolculukta, aşkı ararken çoğu zaman kendisini bulmuştur. Çünkü içimizde yeşeren duygular bizi bir sarmaşık gibi sarar ve yolumuzu belirler. İşte tam da bu yüzden aşkı anlamak, insanı anlamakla eşdeğer görülmüştür.

Aşk nedir sorusuna tek bir yanıt bulmak oldukça zor. Nasıl ki hastalık değil hasta vardır inancı mevcutsa, aynı şekilde aşk değil aşık vardır demek de yalan olmayacaktır. Herkesin uykusuz geçen gecelerin karanlığı farklı tonlardadır. Onu özlerken dinlenen şarkının ezgileri kimsede aynı notaya değmeyecektir. Herkes kendi aşk anlayışını geliştirirken, evrensel aşk kavramına da büyük bir katkıda bulunacaktır. Peki aşk gerçekten kitaplarda anlatıldığı gibi midir? Buna hem evet hem de hayır yanıtı vermek mümkün. Çünkü aşk ne kitaplarda bahsedildiği kadar acı, ne de yine kitaplarda bahsedildiği kadar keyifli değildir.

Birlikte geçirilen zamanlar birer hatıraya dönüşür. Bu hatıralar kalbin gizli bir odasına yuvalanır. Zaman geçtikten ve insanlar ayrıldıktan sonra bu hatıralar ansızın ortaya çıkar. Öyle ki insan bunun başına gelen en iyi mi yoksa en kötü şey mi olduğuna bir türlü karar veremez. Çünkü sıcağı çok sevebilirsiniz. Fakat ellerinizi ısıtan ateşin, sizi yakacağı gerçeği de gün gibi ortadadır.