Kayan her yıldız bana, bu dünyadan bir nefesin daha solumadığını gözlerini yumduğunu düşündürüyor.
ne garip değil mi?
kayan her yıldız bir can, kayan her yıldız bir dilek insan
düşlerinin sınırlarına çıkabilir mi?
oysa bir sınırı yoktu düşlerimizin istediğimiz her şey vardı ufkun sınırsızlığında saklı
İmkansz güzeller hayaller.
umutsuz yaşayabilir miydi? insan güneş doğmasa gün biter miydi?
uzun, uzun sessizlikler sarıyor etrafımı hep yarınım, öbür günlerini eksik yaşıyorum sokaklarım zulüm
ediyor sanki bedenime, sokaklar bile dalga geçiyor benimle
bütün ayrılık şarkılarını ezberledi dilim gözün arkada kalmasın sakın.
hiç bir özgürlük kirpiklerinin altına saklanan hüzünlü bakışların kadar acı vermedi bana, istemedim özgür kalmayı bakışların
düşmesin yere, o kadar garip ki sanki yıllardır başımda bir gardiyan varda bu yazılanları sana
ulaştırmak için kuşatma altında bekliyor gibiyim.
bırakıp gidişlerine değil ya benim sitemim desem de anlamasın ki, sen beni hiç anlamadın ki.
sözgelimi bir sevginin, sözgelim başrolüydün aşk denilen şey laftı senin dilinde..
“yüzüme aşkın güzelliği değil
aşkın ihaneti vurdu “