Baba…
İnsan büyüdükçe çocukluğunu kaybedermiş ya, ben sen gidince anladım. Sanki bir anda bütün dünyayla baş başa kaldım. En büyük dayanağımın yokluğuyla yüzleşmek zorunda kaldım. Sokaklardan geçerken her köşede seni gördüm, her kalabalığın içinde yokluğunu hissettim. İnsan babasını kaybedince sadece sevdiğini değil, güvenini de kaybediyormuş. Ben artık hiçbir yere dayanacak gibi hissetmiyorum. Sanki her yer kaygan, her yer uçurum gibi. Ama yine de ayağa kalkmaya çalışıyorum; çünkü biliyorum, sen düşmeyeyim diye çok emek verdin. Şimdi ben, senin öğrettiğin sabırla, sensizliğin ortasında dimdik durmaya çalışıyorum. Ama içimdeki çocuk hâlâ “baba” diye ağlıyor…