Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Bazen diyorum kendi kendime sen nasıl bir asra düştün böy - Sözümoki
24 Haziran 2019, Pazartesi 01:11 · 46 Okunma
Bazen diyorum kendi kendime; "sen nasıl bir asra düştün böyle? "
Yazdığım betondan şehirden daha ağır şeyler var. Zulüm var, adaletsizlik var, hapsedilen binler ve onların ardında kalan onbinler var.. Gerçi biz apartmanda yaşamayı seven, onuncu kattan şehri izlediği balkonundan 'betondan şehre' diye başlayan insanlarız. Yani ince düşünceliymiş, naifmiş, zarifmiş diye bilinen insanların naif ve zarifliği de bu kadar, buraya kadar..
Boşuna âhir zaman diye başlayınca felaketler sıralamamış Allah Rasûlü. Âhir bir zaman ve bunca zulme sessiz kalacak kadar sağır insanlar. Bu zulümleri duyunca hayatınızdan bir şeyler almıyor, sizi evinizden ayırmıyorlar. Beş yüz gündür devam eden bu zulme karşı kimlik gösterip, üç defa çanta aratıp kitap okuduk, bir slogan attık, bir ezgi söyledik, bir şiir yükselttik. Âhir zamanda bunlar mücadele oluyor. "Dağlara buğday serpin" diyen Ömerler yok memlekette, birileri sabah çorba dağıtınca memleketin sessizliği bozuluyor. Komik komik şeylerle uğraşıyoruz.. Sahabenin cihadda verdiği mücadeleye karşı "keşke biz de çocuğumuzu göndersek " diyenlerin, kimlik toplandığı için çay içmeye gelmediğini görüyoruz. Allah'ım nasıl bir asır, kim bu insanlar?
Adaletin beklenildiği, evlerde değil ! Caddelerde, kaldırımlarda beklenildiği bir memleket düşünün. İslamda en fazla bir yıl hapis cezası olmasına rağmen, müslüman (!) bir ülkede masum binlerce insanın hapishanelere doldurulduğu bir memleket...
Bir memleket ki genel evi açmak medrese açmaktan daha kolay olsun, bir memleket ki insanlar soyunduğu kadar alkışlansın, insanlıktan çıktığı kadar sevilsin. Bir memleket ki "gerekirse bu uğurda bazı başlar gidecek" diyenlere, ceddini ipe dizenlere tapılsın. Yine bir memleket ki; hocalar ekranlarda vatanı kurtardı diye bir neslin cellâdına gıyâbında sempatizanlık yapsın. Medeniyetinizden de, yalan-yanlış yazdığınız tarihinizden de, bunu bir "izm" haline getirip koluna dövmesini arabasına stickerını yapıştıranlardan da nefret ediyorum. Dün bu zulmün âlâsını yapanlara rahmet okuyor, beş yüz gündür içerde olanlara sağır oluyor bu millet. Konu buralara bile-isteye geldi
çünkü; bu zulmü dün yapan ile bugün yapan arasındaki fark günden güne azalmaya başladı. Dün gömülen kitaplar, bugün yasaklanan kur'an öğretimi. Dün mezarından çıkarılıp asılanlar, bugün itibarsızlaştırılıp hapsedilenler. Zulmün çeşidi ve dozajı günden güne artarken; insanlarımıza acaba bu kadar gamsız, böylesine sağır ve kör olmaları için ne içiriyorlar? Galiba kimse kendi iradesiyle böyle olamaz. Yurttaşlarıma, soydaşlarıma, dindaşlarıma bu kadar da haksızlık etmek istemem. Bu ifadeleri kullanmak da bir ayrı güzel. Meclisten duymakla yazmak arasında fark varmış . Mursi'nin ölümünün peşini bırakmayacağız diyenler son beş yılda açtıkları 124 cezaevini bir incelesinler. Âhlar arşı başlarına devirmeden yapsınlar bunu. Biz sonuna kadar dedik. Bilerek dedik, isteyerek dedik. Ama birileri de artık açmalı ağzını.
Allah var
Ahiret var
Kabir var
Azap var
Cennet var
Cehennem var..
Bu kadar varın arasında müslüman hiçbir şey yokmuş gibi yaşayamaz.

23.06.2019

Artık insanlığın hâlini düşünmek istemiyorum, Allah beni sevsin istiyorum.
Ben Allah'ı seviyorum ve "sevgi dediğin savunulur" demiş Simone De Beauvoir. Ben savunacağım. Biliyorum.. Savunduğum kadar sevecek Rabbim.
1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Aynı anda hem övgü hem de yergi içeren bir cümle kur?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.