Bazen düşünüyorum baba…
İnsan gerçekten ölünce mi gidiyor? Yoksa unutanlar mı öldürüyor?
Ben seni unutmadım. Unutmayı da hiç istemedim. Çünkü seni unutmak, kendimden bir parçayı söküp atmak gibi geliyor. Sen bensin biraz… Gülüşümde, duruşumda, sabrımda, kırıldığım halde susuşumda sen varsın.
Ama yine de yapamıyorum, kabul edemiyorum bazı şeyleri.
Bayram geliyor, eksik…
Doğum günüm geliyor, eksik…
En mutlu günüm geliyor, yine eksik…
Çünkü sen yoksun. Çünkü ben büyürken sol yanım hep eksik büyüyor.
İnsan bazen güçlü görünmek zorunda kalıyor ama içi darmadağın.
Ben gülüyorum, konuşuyorum, yaşıyorum gibi görünüyorum ama içimde bir yer hep kanıyor.
Sanki hiç kapanmayacak bir yara gibi…
Zaman geçiyor ama acı geçmiyor, sadece şekil değiştiriyor.
Biliyor musun baba…
En çok kalbim yoruluyor.
Özlemek insana bu kadar ağır gelirmiş…
Sen gidince öğrendim.
Ama yine de bir şey var içimde; senin bana bıraktığın güç.
Beni hayata bağlayan, her düştüğümde kaldıran şey o.
Yokluğun canımı yaksa da, varlığın bana hâlâ güç veriyor.
Ve ben, her gece yastığa başımı koyduğumda tek bir cümle geçiyor içimden:
“İyi ki senin evladın oldum baba… İyi ki hayatı senden öğrendim.”
Nerede olursan ol, bil ki seni hiç unutmadım, unutmayacağım da…
Çünkü bazı insanlar ölmez baba…
Kalbimizde yaşamaya devam eder…