Ben seni öyle bir yere koydum ki, yanmaya yangındım.
Gitmene izin veremiyordum, öyle ya yırtık bıraktın beni.
Benim tekrar tekrar yazdığım, seni satırlarıma dokundurduğum yazılarımı yırtıp attın.
Ben seni öyle bir yere koydum ki, kalbini sevdiğim aşk aşkımın küçüklüğünde kaldı.
Sen dalgalarımı o sönmeyen lodosuna kurban ettin.
Ben seni öyle bir yere koydum ki, senden çok sevdim o yeri.
Oysa kırık bardaktan su içmek kadar tehlikeli ne olabilirdi ki?
Dünyanın dışında oluşan bir aşktın sen bana.
Bir aşk hikayesiydin, nefesine tutulduğum hırçın tipi.
Susan bir kalpten daha kötü ne olabilirdi ki?
Ben seni öyle bir yere koydum ki, hesaplı kalbim hesapsız sevdi seni..