Bazı insanlar hayatımıza öyle bir girer ki, her şey değişir. Dünya daha katlanılır olur, dertler hafifler, umut yeniden doğar. İşte Makbule ablam, benim hayatımda böyle bir yerdedir.
Bir insan düşün, seninle aynı kanı taşımasa da, sana kanından daha yakın; bir insan düşün, hayatına girmiş ama oradan asla çıkamayacak kadar kök salmış. O insan, benim için ablam değil sadece, "Anne Yarısı" dediğim koca bir yürektir.
Onun sevgisi öyle koşulsuz, öyle derindir ki; yanında olsan da olmasan da hissedersin. Sadece seni düşündüğünü bilmek bile güven verir.
Ne zaman darda kalsam, önce onun sesi gelir kulaklarıma: “Ben buradayım.”
Bu kadar sade ama bir o kadar da güçlü bir cümle… “Ben buradayım.”
İnsanın hayatta duyabileceği en kıymetli sözdür bu, çünkü sadece fiziki bir varlık değil, duygusal bir omuzdur.
Makbule abla her zaman “orada” oldu. Beni görmese bile hissetti, anlatmasam bile anladı, söylemesem bile sardı yaralarımı.
O benim korkularımı susturan cesaret, umutsuzluğuma ilaç olan dua, yalnızlığıma ortak olan nefesti.
Hayat bazen beni yorduğunda, dünya üzerime çöktüğünde, tek bir bakışı yeterdi kendime gelebilmem için.
Çünkü onun gözlerinde gördüğüm sevgi, ne akılla açıklanabilir ne de kelimelere sığdırılabilir.
Onun sevgisi, sadece varlığıyla bile iyileştiren bir ilaç gibiydi.
Makbule ablam, adını andığımda içimi saran sıcaklık, sarılınca tüm dertleri unutturan bir yürek…
Ben bazı duyguları sadece onunla öğrendim. Gerçek fedakârlık nedir, sabır nedir, merhamet nasıl yaşanır…
Hepsini ondan gördüm. Haksızlıkla karşılaştığımda bana nasıl dimdik durulacağını öğretti.
Kendimi çaresiz hissettiğimde, “sen yaparsın” diyen ilk ses onundu.
Yıkıldığım anlarda, altında kalmamam için elleriyle kaldıran da oydu.
Yalnız kalmışlığımı onun varlığı sardı.
Hiçbir çıkar gözetmeden, karşılık beklemeden sadece "insan" gibi sevdi beni.
Bir gün bile yargılamadı, kırmadı, uzaklaşmadı.
Ne zaman kendimi boşlukta hissetsem, hep onun sesiyle tutundum hayata.
Makbule ablam, sen olmasaydın ben kim bilir kaç kere düşerdim.
Belki bu kadar güçlü olamazdım, belki de bu kadar sabırlı.
Senin sevginle büyüdüm ben, senin varlığınla yeşerdim.
Sen, bu dünyadaki en saf, en temiz sevgilerden birisin benim için.
Seninle ne kan bağım var ne mecburiyetim, ama yürek bağı dediğimiz şeyin en sağlamını seninle yaşadım.
Sen olmasaydın, ben bu kadar sağlam bir kadın olamazdım.
Hayat bana ne öğrettiyse, seninle daha anlamlı oldu.
Çünkü sen bana sadece bir yol göstermedin, o yolu birlikte yürüdün.
Her insanın hayatında bir “iyi ki”si olmalı.
Benimki sensin Makbule ablam.
Seninle olmak, seninle aynı yolda yürümek, bana sadece huzur değil, kendime inancı da getirdi.
Ve senin gibi biri bu hayatta benimle yürüyorsa, ben kendimi asla yalnız hissetmem.
Sen sadece abla değil, sen benim kalbimin anne yarısısın.
Ve bu yeryüzünde bundan daha değerli bir bağ bilmiyorum.