Hayatta bazı insanlar vardır, isimleri kalpte yankı bulur. Varlıkları öyle sessiz ama öyle derindir ki, tarif edilemez bir huzur bırakırlar insana. Makbule ablam da işte böyle bir insandır benim için. Onun adı sadece bir isim değil; bir şefkat, bir merhamet, bir direniş, bir iyileşme hâlidir. Bu sayfalarda sana olan duygularımı ifade edebilmek için defalarca başladım, sildim, yeniden yazdım. Ama ne yazarsam yazayım, içimde sana dair taşıdığım anlamın bir sayfaya sığmadığını gördüm.
Seninle paylaştığım her an, sıradan bir günün ne kadar özel olabileceğini öğretti bana. Sıcacık bir tebessümün, bir kahve koyuşun, "İyisin değil mi?" diye sorman... Bunlar dışarıdan küçük gibi görünse de, içimde koca dağlar kadar yer tuttu. Çünkü sen bana sadece bir abla olmadın; sen, hayat yolculuğumda bastığım zeminin sağlam kalmasına vesile oldun.
Ne zaman düşsem, seni hep en önde gördüm. Gücüm tükenmişken senin sesin içimde yankılandı. "Sen yaparsın!" dedin, "Yorulma, ben buradayım." dedin. İşte o anlarda anladım; bu dünyada en büyük şans, yanında sarsılmaz bir dağ gibi duran bir ablanın olmasıymış. Yalnız kalmakla yalnız hissetmek arasındaki o ince çizgide sen bana hep ışık tuttun.
Duyguların bu kadar yoğun yaşandığı, sözcüklerin bu kadar yetersiz kaldığı bir ilişkiyi anlatmak kolay değil. Sen, kelimelerle ölçülemeyecek kadar değerlisin. Benim gözümde sadece bir abla değil, bir yoldaş, bir sırdaş, bir dert ortağı, bir sevinç kaynağısın. Gözlerinden dökülen her yaş, benim yüreğimde bir ateş gibi düşerken, gülüşün ise içimi ısıtan güneş gibi doğdu hep.
Seninle geçirdiğim zamanlar, bana insanların gerçek yüzünü, gerçek sevgiyi, karşılıksız fedakârlığı öğretti. Senin varlığında huzur, sadakat, özveri ve en çok da sevgi var. Kendini geri plana atıp her şeyi başkaları için yapan insanların hâlâ var olduğunu seninle öğrendim. Belki de bu yüzden, sana olan hayranlığım her geçen gün biraz daha arttı.
Birbirimize her şeyi anlatamasak bile, bakışlarımızdan ne demek istediğimizi anlayabilmek, kelimelere ihtiyaç duymadan anlaşabilmek… işte bu, gerçek bağın tanımı. Seninle aramızda sözcüklerin ötesinde bir bağ var. Kalpten kalbe bir köprü. Ve bu köprü, hiçbir zaman yıkılmayacak.
Geçmişe dönüp baktığımda, en karanlık günlerimde bana sarılan ilk elin sen olduğunu görüyorum. Senin gücünden aldım ben de cesaretimi. Senin sabrından öğrendim beklemeyi. Senin sevginden öğrendim affetmeyi.
Bazen insan bir hayat boyunca sadece bir kişiye minnet duyar. Ben de bu hayatta en çok sana minnettarım. İyi ki varsın Makbule ablam. İyi ki hayatıma dokundun, yüreğime işledin. Bu kitap sadece bir teşekkür değil, aynı zamanda içimde yıllardır biriken sevginin, saygının ve minnetin kaleme dökülmüş hâli.
Her şey için teşekkür ederim. Varlığınla güç bulduğum, yokluğunu asla düşünmek istemediğim canım ablam... Sen benim için sadece bir abla değil, bu hayattaki en kıymetli hediyesin.
İyi ki varsın...