Galata Köprüsü'nde
Balık ekmek yerken ağladık.
Vapur düdükleri
Memleket hasretini çalıyor
Körfezin kulaklarında!
Bir bavul dolusu hayal:
- Yanık kahve kokulu ev kirası
- Mislina'nın ilk dişi
- Katlanmamış mektuplar...
Hepsi bir sandıkta çürüyor
Sirkeci'deki emanetçide.
Geceleri Taksim yokuşunda
Kayıp ruhlar gezinir.
Biri fısıldar: "Geri dön!"
Diğeri haykırır: "Yol bitti!"
Ey İstanbul!
Sen ki;
Gözyaşlarını boğazın sularında
Tuzlu bir mirasa dönüştüren şehir!