Birini nefret ederek çok sevmek diye bir şey var bu dünyada. "Adını duymak istemiyorum, bir daha benim yanımda onun adını ağzınıza almazsanız çok sevinirim" dedikten sonra, saatlerce nerde ne yaptığını merak edip durmak diye bir şey var. Aşk ne garip şey değil mi? İnsanı kendisiyle savaşa sürüklüyor. Sevginin nefrete karışması diye bir şey var dünyada. "Görmek istemiyorum, bir daha arama" dedikten sonra, tekrar karşılaşmak için çok içten edilen dualar var. "Şu duam kabul olsun, başka bir şey istemem" diye konuşulup durulan, Allah'la dertleşilen geceler var. Aşk ne garip şey değil mi? İnsana dünyadaki diğer her şeyi anlamsızlaştırabiliyor. Nefretin, sevgiyi geçtiği durumlar var bu dünyada. "Sevdiğim insan bu muymuş be? Bu muymuş?" diye sorularla baş başa bıraktığı sabahlar var. Aşk ne garip şey değil mi? Çok sevdiğin birini, çok nefret ettiğin birine dönüştürtebiliyor.