Biz diye bir şey ben ona veda mektubu yazınca bitmedi aslında. Hatta belki de kalbim yeniden atmaya başlamıştı düşüncelerini öğrenince. Aslında biz diye bir şey gerçekten var mıydı bilmiyorum ama ben bendeki kısmıyla ilgileniyorum. Belki bi bu kadar daha beklerdim, üzerine yıllar eklerdim . Ama bir şey farkettim karşımdaki adam sanki hiç kendi hayatını yaşamaya cesaret etmiş biri değildi . Hep onun yerine verilen kararları yaşıyor, içinde bulunduğu durumu hiç değiştirmeye çalışmıyordu. O yaşına kadar annesinin dedikleriyle var olmuştu. Ondan sonra da hayatına giren kadının çemberindeydi. Bense hep biraz hayatla inatlaşarak yaşayan kafasına koyduğunu bir şekilde yapmaya çalışanlardandım. Taban tabana zıt iki karakter. Bir alışkanlığı olsa değiştirilirdi belki, karakterine dokunamam ki. Hem birinin yerine kararlar almak belki de en son isteyeceğim şeylerden biriydi. Umarım bir ömür mutlu huzurlu yaşarsınız bayım, lakin hiç kimse kendini bulamadan gerçek huzura kavuşamaz...