Git o zaman!
Arkana bile bakma,
çünkü bakışlarında artık bir yabancının soğukluğu var.
Sözlerin buz kesti,
ellerin taş gibi…
Seninle konuşan ben değil,
bir mezar taşı sanki.
Bu ayrılık oldukça acı verecek,
ama sana değil!
Sen zaten kalpsizliğinle alıştırmışsın kendini,
beni yakacak olan ateşi
sen çoktan kül saymışsın.
Bense,
yüreğimdeki her çatlaktan
kanar gibi olacağım.
Ama unutma,
acı büyütür insanı.
Beni öldürmeyen bu ayrılık,
benden bir cellat çıkaracak belki de.
Git!
Sevginin mezarını ben kazdım,
toprağını sen attın.
Bu ayrılık oldukça acı verecek,
ama sonunda ben küllerimden doğacağım,
sen ise yalnızlığında boğulacaksın.