Zannetme ki kötüler hükmeder sonsuza dek,
Zulüm eğer büyürse, kalbin içinde küçülür insanlık,
Ve adalet, gecikse bile
Bir gün mutlaka doğar doğunun ufkunda.
Bu dünya kötülerin dünyası değil,
Onların saltanatı bir serap,
Bir fırtına gibi gelir,
Ama mutlaka diner, mutlaka söner.
Nice zalimler geçti bu topraklardan,
Nice taş duvar örüldü haksızlığın elinden,
Ama ardından hep bir çiçek açtı,
Hep bir çocuk gülüşü yankılandı yeniden.
Görmedin mi?
Karanlık gökyüzünü kaplasa da,
Bir yıldız mutlaka parlar,
Ve karanlığı boğar ışığıyla.
İyilik sessizdir belki,
Ama köklüdür, dağ gibidir,
Zulüm bağırır, gürültü koparır,
Ama köksüzdür, rüzgârla savrulur gider.
Kötülerin elleri kanla dolu olsa da
Kalplerinde boşluk vardır,
Sevgi bilmeyenin saltanatı
Kumdan yapılmış saraya benzer.
Bu dünya kötülerin dünyası değil,
Çünkü çocukların masum bakışları var,
Çünkü anaların duaları var,
Çünkü adalet,
Bir gün ansızın çıkar karşımıza.
Ve biz, dikenli yollarda yürüyenler,
İyiliği bayrak gibi taşıyanlar,
Biliriz ki kötülük çürür,
Ama umut hep yeşerir yeniden.
O yüzden korkma,
Bu dünya onların değil,
İyilerin nefesiyle, mazlumların duasıyla,
Gizli kahramanların direnciyle ayakta.
Ve bil ki:
Her karanlığın ardından güneş doğar,
Her zulmün ardından hak gelir,
Her kötülüğün ardından iyilik kazanır.
Bu dünya kötülerin dünyası değil,
Asla olmadı,
Ve asla olmayacak.