Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Bu nasıl bir düpedüz bir yol? - Sözümoki
22 Mayıs 2022, Pazar 23:56 · 262 Okunma

Bu nasıl düpedüz bir yol?

Ben sadece yürümek istedim. Adım attığım her adım düpedüz bir yol olabilir. Fakat ben geleceğimi, hayallerimi, kazançlarımı, olmak istediğim kendimi gördüm bu sizin düz nereye çıktığı belirsiz diye gülüp geçtiğiniz bu yolda, gözlerimin ucunda. Sormayın bu düz yol çekilir mi böyle diye? Ne biliyorsun, Yolun sonuna mı vardın? Hayır!

Siz yolun sonunu güzel düşünemiyorsanız? Siz bu yolu şekillendiremiyorsanız? Kendinizi güzel yerlerde hissedemiyorsanız? Bu sizin gördüğünüz düpedüz yol, size işkence verir, korku verir, endişe verir. Güzel bakan, güzel görür diye bir söz var ya! Siz güzel bakamadığınız sürece, bir yerlere çıkan yollar size, karmaşa gelir. Hedefini belirle, yolunu seç, kendine güven ve bu yolu yürü. Kalmak ve korkmak, hiçbir şey yapmamak, risk alamamak, olduğunuz yerde çırpınıp durmak, ve oracıkta can vermek demektir.

Bizim baktığımız yeri siz göremiyor, sizin baktığınız yeri bir göremiyor olabiliriz. Biz zaten sizin baktığınız yeri göremeyiz çünkü; baktığınız yer, karanlıktan, olumsuzluktan, karamsarlıktan, iplerin çözülmesi imkânsız gibi düğümlerden ibarettir çünkü. Siz bizim baktığımız yeri görebilirsiniz ama görebilmeniz için keşfetmeniz gerekir kendinizi. Kendini keşfeden hayatın %70' ni keşfetmiş gibidir zaten. Kendinizi keşfetmenizle birlikte birçok şeyi keşfetmiş olursunuz aslında. Sağlığınızı, hedefinizi, geldiğiniz yeri ve gitmeniz gereken yeri. Yaşama amacınızı, hayatta nasıl kalabileceğinizi, kendinizi nasıl koruyabileceğinizi, nasıl özgür olabileceğinizi vs vs vs daha yanında birçok şeyi de farkına varabilir ve baktığımız camdan esrarengiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Fakat en önemlisi ve herkesin kaçtığı kendini tanıma, kendini keşfetme konusu. Kendini riske atma, hayatını değiştirme, yeni sayfa açma. ... Bu saydıklarımın ilk başına, en önemlisi de, yerinden kalkabilme. Anlayabileceğin bir tabir ile; konfor alanından çıkmak :)

Ben sadece yürümek istedim. Attığım her adım düpedüz bir yol olabilir. Fakat ben geleceğimi, hayallerimi, kazançlarımı, olmak istediğim kendimi gördüm bu sizin düz nereye çıktığı belirsiz diye gülüp geçtiğiniz bu yolda, gözlerimin ucunda. Sormayın bu düz yol çekilir mi böyle diye? Ne biliyorsun, Yolun sonuna mı vardın? Hayır!

Siz yolun sonunu güzel düşünemiyorsanız? Siz bu yolu şekillendiremiyorsanız? Kendinizi güzel yerlerde hissedemiyorsanız? Bu sizin gördüğünüz düpedüz yol, size işkence verir, korku verir, endişe verir. Güzel bakan, güzel görür diye bir söz var ya! Siz güzel bakamadığınız sürece, bir yerlere çıkan yollar size, karmaşa gelir. Hedefini belirle, yolunu seç, kendine güven ve bu yolu yürü. Kalmak ve korkmak, hiçbir şey yapmamak, risk alamamak, olduğunuz yerde çırpınıp durmak, ve oracıkta can vermek demektir.

Bizim baktığımız yeri siz göremiyor, sizin baktığınız yeri biz göremiyor olabiliriz. Biz zaten sizin baktığınız yeri göremeyiz çünkü; baktığınız yer, karanlıktan, olumsuzluktan, karamsarlıktan, iplerin çözülmesi imkânsız gibi düğümlerden ibarettir çünkü. Siz bizim baktığımız yeri görebilirsiniz ama görebilmeniz için keşfetmeniz gerekir kendinizi. Kendini keşfeden hayatın %70' ni keşfetmiş gibidir zaten. Kendinizi keşfetmenizle birlikte birçok şeyi keşfetmiş olursunuz aslında. Sağlığınızı, hedefinizi, geldiğiniz yeri ve gitmeniz gereken yeri. Yaşama amacınızı, hayatta nasıl kalabileceğinizi, kendinizi nasıl koruyabileceğinizi, nasıl özgür olabileceğinizi vs vs vs daha yanında birçok şeyi de farkına varabilir ve baktığımız camdan esrarengiz manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Fakat en önemlisi ve herkesin kaçtığı kendini tanıma, kendini keşfetme konusu. Kendini riske atma, hayatını değiştirme, yeni sayfa açma. ... Bu saydıklarımın ilk başına, en önemlisi de, yerinden kalkabilme. Anlayabileceğin bir tabir ile; konfor alanından çıkmak :)

Ben sizin de benim baktığım manzaraları görmenizi istiyorum. Siz de istiyorsunuz ki, önce bizim pencereden bak ve ne halde olduğumuzu gör! Bilmenizi isterim ki, ben o pencereden ne haller gördüm. Ve bir çoğunun hayalleri olduğu halde, kımıldamaktan korktu, hayallerine varabilir insanlardı, hedeflerine yakın insanlardı fakat risk almaktan korktukları için, olduğu yerde harcandı tükendiler. Baktığım manzaralara bakıp, keşke baştan bu riski göze alsaymışım da, daha erkenden gelseymişim buralara diyeceksiniz. Sözlerimi sizin bana diyeceğiniz cümleden alarak tekrar etmek istiyorum! " Siz de istiyorsunuz ki, önce bizim pencereden bak ve ne halde olduğumuzu gör! " Ben o pencereden baktım ama hiçbir şey göremedim. Hatta elle tutulur bir şey göremedim. Nasıl? O pencereler pişmanlıklara, keşke'lere bakıyor. O pencereye bakılır mı sizce soruyorum size? Ben o pencereden yıllarca baktım. Olumsuzluk, karamsarlık, özgüvensizlik, korku, endişe gördüm. Kendimizi buralarda çürütemeyiz. Kendimizi bu şekilde harcamamıza izin veremeyiz. Kendimizi ayaklar altına alamayız, aldıramayız! Bu yolda yürümeyin, yolunuzu bulmayı, şekillendirmeyi bulun, düşünün. Hatta şöyle diyeyim. Yürüdüğünüz yol karanlık mı? Aydınlatmanın yolunu bulun! Veya farklı yollardan yürümeyi seçin. Yürüdüğünüz yol korkunç mu? Orayı müthiş yapmayı deneyin, orayı müthiş yapmanın yolunu bulun, yani düşünün! Veya farklı yollardan yürümeyi deneyin. Hemen dönmeyin. Sadece son çareniz dönmek olsun! Yani yapacak hiç birşeyiniz yok. Hayatınız tehlike de o zaman dönün. Baktınız tüm yollar kapalı, o zaman dönün. Ama pes etmeyin zaman zaman ziyaret edin o yolları. Dönmek pes etmek anlamında olmasın. Ertelemek olarak düşünün bunu. Tekrar o yollara gidip, aşmaya çalışacağız hedefleri.

Bulun hatta düşünün dedim! Burada şunu demek istedim! Ne yapmak istiyorsanız onun hakkında bulana kadar veya alternatifi keşfedene kadar düşünün. Olmuyor deyip pes etmeyin lütfen. Tamam olmadığı zamanlar, başaramadığımız zamanlar olacak düşünmekten vazgeçmeyin. Erteleyin yarın düşünmeye devam edin. Bir yolunu bulun dediğim zaman diyebilirsiniz, nereden bulalım falan. Düşünün demek istiyorum. Nerede ne bulacağınızı, arayacağınızı düşünerek bulabilirsiniz, araştırarak, sorarak vs bir yol bulabilirsiniz. Olmuyor deyip çekilmek, hayalleri için çabalamayan insanların işidir.

Benim bu yürüdüğüm yola, boş mu diyorsunuz? Gereksiz mi diyorsunuz? Çok uzun mu diyorsunuz? Sadece dümdüz bir yol mu diyorsunuz? Issız mı, karanlık mı? Bunaltıcı mı? Etrafı boş bir yol mu diyorsunuz? Veya ne derseniz deyin haklısınız. Nasıl bakmak isterseniz öyle görürsünüz. İnsandan insana değişir ya bu durum. Bir de başka birine sorun bakalım bu yolu onun düşünceleri, fikirleri nedir. Eminim kafa dengeleriniz örtüşmeyecektir. Tekrar söylüyorum; Nasıl bakarsan öyle görürsünüz. Yolu beğenenleri de, yolu yürüyenleri de, size yolu anlatanları da tersler, yargılarsınız. Çünkü bakış açınız, gördükleriniz farklıdır. Haklısın aslında. E ben de haklıyım. Ama benim işim terslemek, ön yargıda bulunmak değil. Benim bu yolu bir an önce yürüyüp, hedeflerime varabilmektir. İkimiz de haklıyız fakat uğraşlarımız farklı. Bu yollar bildiğiniz gibi anlamak yerine, yolu anlayan birine danışarak, doğrusunu anlamak şu an yapmanız gereken doğru bir seçim olacaktır. Bunun dışında hedefleri olan, hayalleri için uğraşan, kendine yollar belirleyen, yolları süsleyen hiç kimseye karışmamak sizden ricam olacaktır.

Kimse düpedüz bir yolda yürümek istemez. Fakat kalbi güzel olan kimse, hayallerine, hedeflerine hayatını adamış kimse hangi yolun yol olduğunu bilir, ve yolun nasıl bir yol olduğuna aldırış etmeden de yürür. Engebeli olsun, dikenli olsun, toz, duman, toprak olsun kısacası zorluk olsun. Bu yolun sonu görünüyorsa bile buradan, o yolun sonunu hissedebiliyorsa tatlı, keyifli, lezzetli gelir bu zorluklar. Çünkü o son kurtuluştur. Çünkü o son özgürlüktür. O yol kendin olmaktır. Çünkü o son sensin. Bu yolu bu şekilde herkes düşünemez. Bu düpedüz yol işte nereye varacak sanki dediğiniz bu yolu bu şekilde kimse idrak edemez. Bu insanlar ön yargıları ile, kendilerini çokbilmişlik ile burada eriyip, çürüyüp gidecekler. Bakın ben size bir kez daha hatırlatmak istiyorum o cümleyi " Siz de istiyorsunuz ki, önce bizim pencereden bak ve ne halde olduğumuzu gör! " Siz zaten bu şekilde konuşarak, bu şekilde davranarak, bu şekilde düşünerek bu halde kalmaktan memnunsunuz. Sizin bu halde olmanız, bu halde olmayı seçmenizden kaynaklı. Bu halde olmayın o zaman. Ama diyorsanız ki, artık çok geç, nasıl haldeyseniz o halde çürüyüp gidersiniz o zaman.

Zor olacak hem de çok zor! Bazen dönmek, hiç başlamamak isteyeceksin. Ama buraya da ait olmadığını, burada rahat yaşayamadığını, şu anki olduğun yerde de canın acıdığını hissediyorsun. Bazen imtihandır ya işte; birden her şey üst üste gelir ve altta kaldığını hissedersin bir an. Aslında orada sabretmen gerekir çünkü, kaderinin değiştiği, dönüm noktandır o an. Fakat bunu o an da anlayamıyoruz isyan ediyor, kızıyor, sinirleniyor, kendimize dert ede ede bitiyoruz. Ama sonradan diyorum ki, ulan keşke sabretseydin Ahmet, Şu an bunların zevkini tadacaktın, daha güzel kapılar açılacaktı, daha güzel şeyler elde edecektin falan pişman oluyorum işte. Ve en kötüsü de, bunu hep tekrar ediyor ve aklım bu yandan başıma gelemedi maalesef. Ama artık bazı şeyleri farkına varabiliyor dikkatli adımlar atmaya dikkat etmeye çalışıyorum! Bak hâlâ dikkat etmiyorum, dikkat etmeye çalışıyorum ha :D Güzel şeyler zor olur, zor olsun ki, zevki olsun değil mi. Ama bir an da değil, zamanla olur. Sizin beğendiğinizi başkası beğenmez. Sizin anladığınızı başkası anlamaz. Sizin ilgi duyduğunuz konularınızı başkası gereksiz bulur falan aldırış etme. Şu düpedüz yol muhabbeti işte :D Sen devam et. Çünkü hedefin, hayallerin senin bir başkasının değil. Kazanacak olan da, kaybedecek olan da sensin onlar değil. Kaybetmekten kastım, kaybettiğin anda pes etmiş, bitmiş, çökmüş, emeklerin ziyan olmuş olmaz. Kaybettiklerinden ders alır ve tekrar denersin. Ama kaybettiğin yerde çöker kalır, kalır ve kalkamazsan işte o zaman geçmiş olsun kaybettiniz demektir. Ama hayalleri hedefleri olan bir kral, kaybederek kazanmanın da bir yolunu bulur. Evet aslında kaybetmekte bir kazanmaktır. Yine şu dediğim cümleye denk geldi; Kaybeder, bu sefer hatalarından ders alır başarılarının üzerine eklersin. Ama yine söylemeden duramayacağım! Bizim penceremiz, yani manzaralı penceremiz herkese açıktır. Konfor alanından çıkmayı becerebilen, hayalleri olan, hedefleri olan, kendine güvenen, risk alabilen( ki almak zorundayız ) Lütfen kendinize yazık etmeyin. Kendinizi kurtarmanın bir yolunu bulun ( düşünün ) Eywallah.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ne yaptıklarında kışkırtılmış hissediyorsun?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.