Bu Nasıl Tevekkül!
Günlerden birgün şehirleri, köyleri kasıp kavuran bir kıtlık olmuştu, halk kıtlıktan ne yapacağını bilemez haldeydi, kıtlık karşısında bir çare arıyorlar ama akıllarına birşey gelmiyordu.
Şakik-i Belhi hazretleri, herkesin kara kara düşündüğü bu ortamda, zengin bir adamın kölesinin bir meşe ağacının dalları ile oynadağını gördü. İçinde bir merak oluştu ve köleye dönere ona sordu:
- "Herkes kıtlıktan, açlıkla karşı karşıya olmaktan inler dururken sen neye güvenerek böyle oynayabiliyorsun?" Bunun üzerine köle cevap verdi:
- "Benim efendimin yedi tane köyü var, her ihtiyacımızı efendimiz bol bol sağlıyor."
Şakik-i Belhi hazretleri, kıtlıktan muzdarip talebelerine buyurdu ki:
- "Kendimize gelelim. Bir köle efendisinin yedi köyüne güveniyor. Kendini emniyet içinde hissediyor. Biz dünyadaki bütün köylerin, şehirlerin sahibi ve her canılının rızkına kefil olan Allah-ü teâlâ varken bu nasıl tevekkül ki hala rızk endişesi içindeyiz?"