Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
~ BÜTÜN GÜZELLİKLER GÖKYÜZÜNDE, ELBET BULUŞACAĞIZ BABA ~ - Sözümoki
29 Temmuz 2023, Cumartesi 23:36 · 643 Okunma

~ BÜTÜN GÜZELLİKLER GÖKYÜZÜNDE, ELBET BULUŞACAĞIZ BABA ~

Babam öldüğünde koskoca bir orman yanıyor du sanki, ama benim gözlerimden başka bir yerde su yoktu. Babama beyazın yakıştığını düşünürdüm ama kefenle gördüm babamı, o hiç yakışmadığını farkettim .
Sensizlikle beraber bir günü daha yokluğunla doldurdum sanki her kapıda seni görecekmişim gibi, senin çalacağın bir zili bekliyorum hâlâ ne o zil çalacak , ne de seni göreceğim kapıda. " Belki bir gün gelir" ümidiyle yıllardır seni bekliyorum. Evine git deseler mezarına gelirim, çık hava al deseler fotoğrafını açarım bendeki de böyle bir hasret işte.
Babam hiç umulmadık bir sabahın ilk saatlerinde gitti. Ne elveda, ne bir göz göze geliş, ne bir dokunuş hiçbir şey aniden bir ölüm, hayat bunuda gösterdi bana . Baba'nın çocuklarına öğrettiği, son şeyin babasızlık olduğu.
"Baba" diye seslendiğimde "efendim kızım" diyen babam yok artık. Keşke babam yanımda olsaydı dediğim o kadar cümlem var ki...

Haberi ilk aldığımda ağlayamadım ama başın sagolsun dediklerinde " nolur bir şey yapın gitmesin" diye diz çöküp hüngür, hüngür ağladım. Ben babamın adını mezar taşına yazdıkları günden beri bu yana iyi değilim. Herkes baba diye seslenirken ben ağlamamak için yukarı baktığımda babamın öldüğünü anladım ben. Babam gömülürken kalbimin bir parçasını mezarlıkta bırakıp yaşamaya çalıştım.

Babamın bir ceketi vardı, onu çok seviyordu hep onu giyerdi, giymediği zaman o ceket hep askıda olurdu o ceketin bana verdiği güven mutluluk çocuksu gelirdi. Sonra bir sabaha karşı babam gitti ve o ceket hep askıda kaldı.
" Bazıları babalarının gömleğini ütüler, bazıları ise mezar taşını temizler".

Senin yanında çocuktum senden sonra kaç yaş büyüdüm hesaplayamadım baba, kaç yaşına gelirsem geleyim baba sevgisine ihtiyacım var.

Babamsız 3. seneye ve aynı zamanda babamsız 3. doğum günüme giriyorum, keşke yanımda olsaydın babam. Belki yüz tane derdim var ama omzumda sadece yokluğunu taşıyorum baba. Mutluluktan ağlamam gereken yaşlarda öldüğüm için ağladım babam, sence bu çok ağır değil mi?
Omuzlarım da ölü bir çocukluk var kaldıramıyorum seninle ilgili bir şey konuşulurken boğazım düğümleniyor ağlıyorum hemen, en güçsüz olduğum konu sensin yaralandım baba gelip sana anlatamadım, mezar taşına dert yandım.

"Çaresizlik nedir bilir misiniz ? Çocuk neşesiyle eve gelip babanı evde bulamamaktır."

Ölüm ne kadar garip değil mi?
Bugün yanındasın yarın yok.
Bugün sarılabiliyorsun, yarın sarılamıyorsun.
Bugün görüyorsun, yarın göremiyorsun.
Bugün kokusunu alıyorsun, yarın belkide alamayacaksın.
Aslında ölüm aniden geliyor, ama hiç gelmeyecek gibi yaşıyoruz .


Ben bu yaşıma geldiysem senin sayende, her günüme şükür ettiysem senin sayende. Dokunmaya kıyamadığım, toprağını gözyaşlarımla suladım babam.


En çok canımı yakan şey, yanımda herkes baba derken ben, diyemememdi senden sonra ne oldu biliyor musun baba? Bir anda dünyaya sırtımı döndüm, umudumu kaybettim herkes vardı sen yoktun. Sensizliğe alışamıyorum çok zor geliyor, çabalamak bile güç istiyor artık kalbimin acıdığını hissediyorum. Seni çok özledim baba kavgalarımızı özledim, mutlu olan anılarımızı özledim, seninle uğraşmayı seni deli etmeyi özledim kısaca seninle olan her şeyi özledim ama gel diyemem çünkü bilirim istesemde gelemezsin .

Babamın sesini unutuyor gibiyim sadece anımsıyorum bu çok zoruma gidiyor . Babamın ayak sesi o kadar sessizdi ki gittiğini duyamadım. " Çiçekler nasıl kokar bilemem ama benim kalbim toprak kokuyor". Baba diyorum bir cevap alamıyorsun, en kötüsü de bir daha baba deyince ömür boyunca cevabını alamamak.

Toprağa emanetsin şimdi baba öldüğünü kabul etmemi istemiyorlar, sana söz veriyorum kalbimde yaşatacağım seni evin şımarık kızı seni daima yaşatacak.


Özlüyorum ama sarılabildiğim tek yer " mezar " ,
hissedebildiğim tek koku " toprak"...

Bazen kafam o kadar karışıyor ki, sanki babam yanımdayken yaşamıyordum. Geriye dönüp bakıyorum bir rüyaydı da uyanmışım gibi gibi hissediyorum. O kadar kötü bir hayata uyandım ki canım çok yanıyor. Gözlerimi kapatıyorum babamla yaşadığım yirmi üç yıl gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyor. Tekrar uyuyup uyamamak istiyorum. Rüzgarda bir toz olmak, koskoca denizde bir su damlası yada hayatın ellerimizden kayıp gidişi yalnızca bir an , ölüm sadece bir an, sevdiklerimizin ölümü sadece bir an varlar ve yoklar. Bir dakika bile satın alamazsın, alamıyorsun. Babamı bir dakika bile görebilmek için nelerimi vermezdim canımı bile verirdim. Bir kaç bir şey var ona söylemek istediğim, söyleyemediğim mesela onu çok sevdiğimi. Zaten ben sevdiğimi söylemek konusunda biraz ketummuşum sonradan anladım.
Küçükken yola çıktığımız da "baba neredeyiz?"
derdim ve etrafa tabela olmasa da babam mutlaka bilirdi muhteşem bir şeydi bu . Şimdi etrafıma bakıp kayboldum diyorum.
Baba duyuyor musun neredeyim ben?




Yıllardır yanı başımdaki camide sela okunurken isim kısmına gelince, " hiçbir şey anlaşılmıyor" derken o gün sadece isim kısmını anladım iyi uykular babam.

Babamın küçük prensesiydim ben, sonra bir sabah gökyüzü çöktü üstüme bir daha nefes alamadım. Ben " babam soğuğu sevmez" dedim koltukta üstünü örterken, " babam soğuğu sevmez" dedim, morgun kapısında ağlarken.

İnsan her şeye alışır diyorlar ya, aslında öyle değil.
Başka çaren olmadığı için katlanıyorsun ama alışamıyorsun. İnsanın babasının yokluğuna kaç kişi alışır ki? Alışamaz sadece katlanır.
Babamın ölüm günü anlatılınca herkesi susturuyorum onları dinlemek istemediğimi zannediyorlar ama ben dinlersem nefes alamıyorum bir kere değil her anlatıldığında kalbime bir şey saplanıyor, ve bu acıya daha fazla dayanamıyorum.
Bazı gidişler insanı çok yaralıyor. Kalbim, ruhum acıyor, nefes alamıyorum sanki göğsümde bir şey var içimi o kadar çok sıkıyor ki öleceğimi zannediyorum. Kimseye bir şey anlatamıyorum anlatsam kimse anlamıyor çok yorulmuş hissediyorum yaşamak çok zor geliyor. Sanki ruhum ölmüş ama hâlâ bedenim yaşıyor zaman hiçbir şeyi çözmüyor aksine daha da kötüleştim. Gelmeyecek birini beklemek çok zormuş herkes gider derdim ama babamın gideceğini aklıma hiç gelmemişti.
Baba demek; yutkunamadığın koskoca acı demek,
Baba demek; gidişini kabul edemediğin her gece rüyamda görürüm, sarılırım umuduyla uyumam demek . Ömür boyu kapanmayacak açık yara demek.
Baba demek; yetim kalmak demek, hayat demek, koskoca çınar demek.

Öyle bir acı bırakıp gitti ki babam, nefes alamıyorum ama yaşamıyorum içimde kocaman bir boşluk, dışarda hiçbir yere sığamıyorum. Ne olurdu ki, " Babaların mezarı kızlarının yanına alacağı kadar büyük olsaydı" .
En çok uzakları sevdim ben babam, o uzaklardan belki bir an olsun gelirsin diye varlığıyla dünyamı cennet eden, her anımda şükrettiğim adam, sol yanım, huzurum, kalbim. Yokluğuna sabretmek öyle zor ki...
Ben çok zorluklar gördüm ama babam hepsinin çaresini bulurdu. Hiçbir şey yapamaz beraber yapamadık diye güler geçerdik. Ben babasızlığımla, tek başıma kaldım ben bunla baş edemiyorum içimin acısı geçmiyor 3 yıl geçti acım aynı.

İçimde hiç bitmeyen bir umutsuz sen babam, gelemeyeceğini bile bile hep bekledim ve bekleyeceğim baba. Ben hiç gömmedim ve hiç unutmadım seni . Ben seni anmadan, benim sana içim yanmadan geçmedi hiçbir günüm. Çok özledim sol yanım çok özledim babam...

Bazı tarihler, bazı zamanlar hiç geçmiyormuş, mıh gibi aklında kurşun yemiş gibi kalbinde kalırmış.
Bir öteye gidemediğim tarih '28.11.2020' ömür götürdün.
" Tarih, zaman ne olursa olsun , bendeki tarih hep senin toprak olup, benim öldüğüm gün babam".

Babama Sen hastanede ölümü beklerken Gözlerinde korku vardı Ben sanıyordum ki "Ölüm korkusu" Yine yanıldım ya Babam, Meğer bizi bir daha görememe korkusuymuş.
Babam Eskiler hep derdi ya
"Yel essin kokusu gelsin" Çok özledimm Yel essin de Kokun gelsin Babam.
İnsan"Babasının ter kokan gömleğini özlerim” Çok özledim
Babam Unutamazsın ama alışırsın diyorlar doğduğumdan beri yanımda olan her gün sesini her gün gördüğüm babam bir anda yok olmasına nasıl alışırım.
Yetmezmi bu ayrılır babam. Günler geçti, aylar geçti hatta yıllar geçti. Sen bizden ayrı bu kadar çok kalamazdın, gel ki
yüreğimdeki bu acıda geçsin. Babam Bu gece müsaitmisin... Aklım sende kalacakta Gittin biliyorum
ve bir daha olmayacaksın
Kalbimi sorma...
O hep sende kaldı.
Akıl perişan fikir firarda babam gideli kalbimde kanar kapanmayan yaralar.
Eyyy benim gülen yüzüm günümü aydınlatan güneşim canım babam sen gideli karardı dünyam güneşe hasret kaldı bu sefil perişan can.
Babamdan sonra Ben hiç mutlu olamadım Hiç kendime gelemedim Hiç hayal kurmadım Bazen o kadar güzel gülüyorum kii Ben bile gerçekten Mutlu olduğuma inanıyorum....
Ben babamdan sonra babasızlığın ruhumda açtığı boşluğa bütün hayatımı geleceğimi gömmeyi öğrendim.
Babamı toprağa o toprağıda yüreğime koydum babamdan sonrası yok nasıl anlatayım bu yoklukta yaşamanın verdiği utancı.
Babayı Zarif hatırlamak da güzeldir, Sevgiden ağlamak da güzeldir, Sevgiyi hissetmek de güzeldir, Sevilerek kaybetmek de güzeldir, Değer görmek de güzeldir, Değerle gitmek de güzeldir, Bir çiçeği hayatta tutan Sevgide güzeldir, Sevginin kokusu çok güzeldir..
Babamm Önceden arardın Nasıl olduğumu bilsen de Sesini duymak istedim der Sonra susardın ya Yine arasana Babamm Nasılsın deme Senden sonra hiç iyi değilim Sadece hissedeyim Telefondaki sen olduğunu. Babamm
Aklıma geldi biliyor musun...
Hani elimden tutupda
yol boyu giderken mırıldanarak şarkı söylerdin Şimdi o şarkıları
Son ses dinliyorum
Ama sen duymuyorsun
Yoruldum artık
Babamm
Beni yoran hayat değil
Sensizlik yordu
Yokluğunun ağırlığını
kaldıramıyorum artık
Yaşamaktan değilde
Seninle yaşamak isteyipde
Yaşayamadıklarım
Acıtıyor kalbimi.

Babamın öldüğü gün herkes akraba komşu tanıdık evimize toplanmıştı onlar konuşuyorlardı ama ben sadece olan biteni sessizce izliyor hala babamın ölümüne inanmak istemiyordum Hastaneden cenazeyi aldığımızda ayaklarım yerden kesilmiş nefesim tükenmiş vücudumdaki kan çekilmiş gibi hissettim Gözümün önünden babamla olan geçmişim film sahnesi gibi geçiyor ben sadece babam diye avazım çıktığı kadar tüm dünyaya içimdeki acıyı duyurmak istedim Benim için artık Babam cümlesi olmayacak kimseye sarılıp Babamm diyemeyecek ama biliyorum biz Babamla Birgün yine kavuşacaz.
Beyaz sana çok yakışırdı babam beyaz bir gömleğin vardı sen onu giyince çok hoşuma giderdi taki o gün seni beyazlarla gördüğümde ilk defa beğenmedim babam...
Seni soruyorlar ama ben ne diyeceğimi bilemiyorum...
Öldü desem dilim varmıyor yok artık desem kendime kızıyorum ben bir türlü yokluğunu kabullenemiyorum... Geçmiyor bir türlü...
Ne yokluğunun verdiği acı Nede son günlerinde çektiğin acının acısı...
Hastalığı grip gibi zannederdim gelir geçer derdim ama senin hastalığın seni benden aldı
Çok acı çektin ama hiç belli etmedin Babam
Rabbim şimdi seni yanında dinlendirsin...
Çocukluğumda babamın işten geldiği akşamları hatırlıyorum da Zaten yorgun gelirdi yemeği yedikten sonra oturduğu köşesinde uyuya kalırdı Çay demleninceye kadar sesimi çıkarmazdım uyusun dinlensin derdim sonrasında gider usulca dokunur uyandırırdım çayımızı içerdik oturur gülüp eğlenirdik Derler ya güzel günler unutulmaz diye
Ben seni hiç unutamadım.
Baban gidince ne oluyor biliyormusun...
Nazlanacak kimsen olmayınca anlatamadıklarını yüreğine hapsediyorsun
Acıların gözlerinden akıyor Susuyorsun ama sustuğun cümleler yoruyor seni Uyumak istiyorsun ama bir daha uyanmamak üzere uyumak istiyorsun. Babam beni duysaydı ona beni kör kuyuda merdivensiz bıraktın derdim elimi uzatıp çıkacak kimsem yok baba bu kalabalıkta yapayalnızım tek başımayım derdim.
Öptüğüm o ellerin toprakmı oldu babam sanma ki unuttum seni bitsede yasım senden sonra dışım bahar içim hala kışı yaşıyor. Hani derler ya; "Baba ocağı" diye bir yer vardır Girdiğin vakit huzuru iliklerine kadar hissedersin Hiç kapanmayacak gibi gelir Ama birgün "Baban ölür" Hep olacak sandığın o evin kapısı 3 kuruş için satılır Ve tüm geçmişin yok olur, aynen öyle oldu Geçmişim yok oldu. Babam. Özledim bee, Artık ağlama diyorlar
Sensizlik zor Babamm bunu bilmiyorlar
Aldığın nefesi varlığını bilmek yeterdi bana
Şimdi sen yoksun ya daha çok yoruluyorum Babamm
Canım yanıyor Babamm üzüyorlar beni
Sen yanımda olsaydın sımsıkı sarılırdım sana
O zaman geçerdi tüm yorgunluğum
Kimse üzemezdi beni Babam.
Gökyüzüne bakıp Rabbime
Neden aldın babamı diyecek oluyorum
Vazgeçiyorum
Verende sevdirende alanda
Rabbimdi Babamm... Babamın aldığı nefesin
kokusunu bilirdim.Giydiği gömleğin ter kokusunu bilirdim Meğer insan Canı bildiği insanda kendini bulurmuş Öyle özledim ki kokunu Babam. Seni özlerken babam ya içimin kemikleri kırılıyor yada burnumun direği sızlıyor özlemin çok ağır geliyor bu kalbime... Bir kere sarılsam Kokusunu hissetsem Babamm deyip Sevdiğimi özlediğimi haykırsam sanki geçecekmiş gibi bir acı taşıyorum yüreğimde.
Babamın son giydiği montu bende saklıyorum ve kokusu gitmesin diye az az kokluyorum. Şimdilik idare ediyorum ama o koku biterse birkez daha yıkılıcam biliyorum...
Babamla ilgili durum yapınca "Sadece senin baban ölmedi abartma paylaşıp kendini üzme artık yeter" diyenler oluyor... Ben size yani en yakın bildiğim insanlara bile anlatamadığımı paylaşıyorum içimi döküyorum... Kimse imtihan olmadığı acıyı konuşmasın. Acısına alış unut artık ölenle ölünmez diyorlar Öyle kolay olmuyor ki çay bardağını rafta görüyorsun gözlerin doluyor her içtiğin çay o kursaktan geçiyorda nasıl geçiyor ama
parçalaya parçalaya.. En sevdiği yemek önüne geldiğinde gözyaşları içinde yiyorsun.. Bir mekana gittiğinde babamla
gelmiştim deyip gözlerin dalıp
gidiyor ve o an yaşam duruyor..
Şimdi söylesinler nasıl takılmadan
nasıl yok sayarak devam edicez..
Hasretimsin Babam.

Her gece uyumadan önce el açıp Rabbime yalvarıyorum "Babamı cennetinde ağırla o benim dünyada hiç üzmedi sende kabir azabı verme Allahım"
Yanımda olmasanda dualarımdasın Babam.

Babam Kış geldimi havalar soğumaya başladığında Öksürüğünde çoğalırdı ve ben öbür odadan duyardım Ve kolay kolayda geçmezdi Bak yine bir kış daha geldi geçiyorda Ama ben öksürüğünün Sesini bile özledim.

Yine iyi olmadığım kendimi güçsüz çaresiz ve çocukluğumda olduğum gibi sahipsiz hissettiğim bir geceyi yaşıyorum... Ağlamak istiyorum ama gözümden yaş gelmiyor artık gülmeyi zaten beceremiyorum... Her insanın imtihanı vardır ya kimisinin imtihanı sağlık olur kimisinin işi olur kimisinin ise ailesi olur o yüzden hep derler Rabbim imtihanını kolaylaştırsın diye ama benim imtihanım o kadar ağır geliyor ki bir yanda kendimi hiç bir yere sığdıramamış olmam bir yanda kendimi sahipsiz hissetmem ama en ağırıda sevdiklerim... Gitmek istiyorum ama gitmek istediğim yer şehir değil birileri değil ben kendimden gitmek istiyorum kendimden uzaklaşmak istiyorum ama nolur ya Kafam benimle gelmesin kurtulmak istiyorum bu düşüncelerimden en çok da kendimden....

Babam Fotoğraflarına bakarken Gözyaşlarımdan olsa Ekran bulanıklaşıyor O kadar çok özlemişim ki Nefesimin kesildiğini Hissediyorum.
Babam Hiçbir laf söyletmezdi bana "Karışmayın ben ona güveniyorum derdi" Babamm vefat etti Üzerine toprak atılışını gördüm Şımarıklığımı Çocukluğumu o gün Babamın mezarında bıraktım.

Siz hiç en sevdiğinizi kaybettinizmi?
Hiç gecenin bir yarısı Ellerinizi başınızın arasına aldınız mı? Hiç Çöktünüzmü bir köşeye? Ayaklarınızı taşıyamaz oldumu bedeniniz? Aklınızı kaçacak diye korktunuzmu hiç?
Babamdan sonra yaşadıklarım.

Evimde herkesi ağırladım Misafir ettim de Babamla oturup Karşılıklı bir çay bile içemedim Özlediğimsin Babam.
O gün
"Babamın cenazesinde"
Çok güçlü durdum ama O günün gecesinde İlk defa içimin ağladığını Vucudumdan birşeylerin koptuğunu hissettim.
Bazen susmakta
"Duadır" Çünkü sessizliği birtek "Allah" bilir 66 Sustuğum cümlelerim Duamsın Babam.
Yardım et Babam Kafamdakiler Yüreğime ağır geliyor Çok yoruldum.
Babam Kimsenin haberi yok ama Özlemin içimi öyle bir yakıyor ki biraz daha kendime gelmezsem kim varsa hepsi
"Cenazeme gelecek”.
Babanızı kaybedince sizdede oldumu? Yıllar geçiyor Acısına alıştım diyorsun ama aslında o acıyla yaşamayı öğreniyorsun alışmıyorsun.

Ben geldim Babam Oysa en çok Korktuğum yerdi "Mezarlık" Şimdi ise Hergün geldiğim Senin yanında olduğum için
Huzur bulduğum yer.
Fotoğraflar çok acımasız
babam aynı karede
gülerek çekilmiş okadar
çok fotoğrafımız var ki
senle ama hiç biri kokunu
sesini vermiyor bana
Yetmiyor babam yetmiyor
fotoğrafların yetmiyor
bana artık..

Babam El öpmeye eve değil de Mezarlığa gidince anlıyormuş insan Kandil akşamı
“Yetim kalmanın ağırlığını”
Babamm
Bak yine bir
"Kandil akşamı"
Ama sen yoksun Ben şimdi Kimin eşiğinden geçip Kimin ellerinden öpüp Duasını alacağım.

Babama sesleniyorum ama uyanmıyor Kalk diyorum yine tut elimden bırakma çocuk gibiyim sana muhtacım diyorum ama duymuyor Ben Babamı hiç ölmeyecek zennederdim ama ölüm diye bir gerçek varmış girdiği evi darma duman edip dağıtıyormuş Babam öldükten sonra ne kardeş kaldı ne akraba ne komşu meğer Baba evin direği derlerken o kadar.

Babamın bu dünyada herşeye gücü yetti herşeyin üstesinden geldi benim gözümde dağ gibi adamdı ama o yıkılmaz sandığım dağ gibi çınarım Covid'e yakalandı yenildi... Sonrasında benim için hayat yeniden başladı sanki ben çocuktum babamdan sonra büyümüşüm gibi hissettim sanki yaptığım herşey doğru yanlış düşünmeden yapardım babamdan sonra düşünür oldum meğer babam benim güvenimmiş sığınağımmış arkamda kollayanımmış hayatta yaşamam için herşeymiş... Babanız yaşıyorsa ne olur gidin sarılın varken kıymetini bilmeyenler ölünce toprağına sarılıyor...
ACI AMA KENDİMDEN BİLİYORUM.
Ben yaşamadığım ne varsa
Babamı kaybettikten sonra yaşadım
Ölen birinin elbiselerini toplamanın
verdiği acıyı ben size ölsemde anlatamam.

Babam,
Sen gittin ve bir daha gelmeyeceksin Ama bana sorsan ben hep o tarihteyim.
Bedenimde 30 kemiğin kırıldı Ömrümden 30 yıl geçti Ama bir senin gittiğin tarih ilerlemedi bende.
Baba evi diye bir yer var ama İçinde sen yoksun işte.
Öyle zor ki sensizliğe alışmak Çok yoruldum babam Hoşçakal demedin Allah'a emanet ol demedin Bensiz ne yaparsınız diye hiç düşünmeden Öyle sessizce çekip gittin işte babam

Sen oku kendi ayaklarının
üstünde dur çeketimi satarım
herşeyimi satarım
diyen Babam, yok şimdi
Sana ihtiyacım Var Babam.

Yaşımı mı soruyorsun gözyaşımı mı?
Yaşımı soruyorsan eğer BABAM öldükten sonra hiç büyüyemedim ben..
Yetim kaldı hep bu yürek..
Gözyaşımı soruyorsan eğer hiç kurumadı bugüne dek..
Ne bir umudum kaldı geleceğe dair ne hayal ne de dilek...

Hani 40 gün sonra 39 mum söner biri ömür boyu yanardı sen gidince babamm oysa çok zaman oldu neden hala
40 mum yanıyor yüreğimde o zaman..

Babamdan sonra Sanki ölüme bir adım daha yaklaşmış gibiyim korkularım çoğaldı yalnızlığı hisseder gibiyim yarın ne olacak düşüncem kalmadı ansızın gülmeler ve sebebsiz ağlamalar oluyor ama en tuhafıda içime yumruk gibi oturmuş bir acı var çıkacakmış gibi ne sızlıyor nede kanıyor ama hiç geçmiyor.
Babamm Sen yanımda varken Herşeyi halledebilirim hissi Beni elimden tutup Ayağa kaldırıyordu Şimdi ne olacak ya Babam.

Şekerli çay kahve içmeyen biriyim... Fakat Babam gittiği günden itibaren ağzımdaki tat değişsin diye az şekerli olsun dememe rağmen Yok tatsızlık aynı..!
NASILSIN'

Diye Sormuyorsun Ama Ben Yine de Söyleyeyim
Ellerim Üşüyor
Biraz Can Kırıklarım Var Biraz da Kalp Kırıklarım..
Biraz Özlemin
Biraz Kokuna Hasret Kalışım..
Öyle Sensizlikle Avunuyorum Babam.

40 gün değil 40 asır geçse bile Bazı acılar hep kalır Geçecek gibi olur Ama hiç geçmez
Mesela
"Babasızlık gibi"
Tam alıştım dedim

Acısını kabullendim dedim
Ummadığım bir anda
annem babamın telefonundan beni aramış Babam arıyor dedim oturdum bi anda ağladım açamadım ellerim titredi
bir kez daha öldüm.
Hiçbirşey eskisi gibi Olmuyor olmayacakta İçten kahkahalarım yok artık Neyin var neyin var diyorlar Babam yok Babam yok diye Bağıramıyorummmm Babam diye arayanım yok!!! Yokluğuma alışamıyorum babam.
Bazı seneler on yaş birden büyüyebilirsin derlerdi bana Ama sen gittiğin gün benim tüm senelerimin sebebi oldun Geçireceğim
tüm seneleri bedelini fazlasıyla büyüdüm Babam.
Başkaları öldüğünde üzülen babam bu akşam evlerine ateş düştü derdi.. Ama bilmiyordu ki sabah evinde yaptığı son kahvaltının akşamına kendi evine ateş düşeceğini...
Bir insan bir insanın sesine sarılabiliyormuş bu hayatta bunuda öğrettin Babam.

Ne eksiğin var diye soranlara babamla yarım kalan hikâyemiz derim.
Ne gitmeseydin de eksikliğim olurdu Ne de yarım kalmayan hikayelerimiz olurdu seninle babam.





Sabah olunca gözümü her açtığımda aklıma ilk "Babam" gelir Elimi kalbime götürüp "Günaydın Babamm" derim Benim Babam ölmediki Kalbimde uyuyor Kalbimde uyanıyor Benimle yaşıyor. İlk haberini aldığımda "Baban öldü" dediler ya - O an dünya durdu sanki İnsanın kanı çekilir mi İçimin titrediğini hissettim Sonra mı....
Çenemi sıktım, dişlerim kırılacak gibiydi.
Babamdan sonrası hiç olmadı.
Bir daha ben, eski ben olmadım olamadım... Sarılmak isteyipde Sarılamadığın, kokusuna hasret
kalıp koklayamadığın yanında olmasını isteyip ama olmayan biri varsa İnsanın içindeki hasret, o zaman yangın yeri gibi oluyor hasretimsin Babam. Her defasında kızar bağırırdı, olur olmadık tepkiler verirdi ama merhameti tertemiz bir adamdı Kimse anlamazdı onu ama ben Babam kızarken bile ona sevgiyle bakardım bilirdim ki Babam bizim için çabalıyor, bizim iyi olmamız için ömrünü heba etmişti.
Mekanın cennet olsun Babam.




Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Kuantum denilince aklına neler geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.