Giderek daha zorlaşıyor.
Fazladan iki sigara içtiren gün birleşiyor göğüs yatağımda.
Çırıl çıplak ciğerlerim.
Köh köh sayıyor yokluğunu.
Bir şeyleri tamamlamaya çalışırken daha fazla şeyin yarım kalması yoruyor insanı.
İçimdeki taşlarla konuşan benim,
Yerlerini değiştiren onlar.
İçime iliştirilmiş bir acı mısra kaldı sen gidince.
Silgilerin silemediği kadar uzunca bir yoldu.
Büyük büyük harflerle ,
Küçük küçük koptuğumu düşündüm.
Sen yalnızca bir hatıra olarak kalmak boğuyordu beni. Savurdukça desteğini kaybediyordu ellerin. Ellerin hiç benim olmamıştı. Sana sarılırken içimdeki sarsıntıya dur demiyordum. Uyuşturulmuş eşyalar düşüyordu aşağı ve bir avuç anı. Sırf seninle doldurabilmek için hiç birini tutmuyordum. Şimdi gittiğini düşünüyorsun. İzini bileklerini kazıtmış bir adamı korkutmuyor bu dünya.
Kirpik diplerinde bir tuz.
Hırpalanmış bir yürek.
Gönüllerimiz ayaklarımızdan daha hızlı.
Ama bu kaplumbağayı kim ters çevirdi.
İçimdeki seni alma teşebbüsleri ,
Canımı kaynatan umudu
Kamburlaştırdı sade biraz.