Küçücük ellerim, kocaman hayallerim,
Hayattan habersiz mahale hallerim,
Akşam ezanı eve koşarak dönüşlerim,
Anne beş dakika daha, cevap verişlerim.
Sokaklarda yaptığımız mahalle maçları,
Gürültüden rahatsız olan esnaf amcanın bakışları,
Kaldırıma oturup koyu muhabbetle çekirdek çıtırtıları,
Oyunu kaybedenin susmaları, kazananın nara atışları.
Yoldan geçen insanlarla dururdu maçlar,
Üzerimiz toz olurdu, görünmezdi gömleğimizdeki yamalar,
Sokaktan geçerdi pamuk şekerci amcalar,
Koşulurdu anneye, alınırdı bozuk paralar.
Kavga ettiğimizde sürmezdi fazla uzun,
Sayarken üçe kadar iki buçuk derdik masum masum,
Saklambaç oynanırdı, heycanla yapardık koşu,
Annemizin elini tutmadan geçmezdik yolu.
Ne teknoloji ne de televizyon bölerdi oyunumuzu,
Misketlerim vardı her renk, çantamda dopdolu,
Güzeldi çocukluğum huzurla geçtik o yolu,
Şimdi bana ne istiyorsun deseler, çocukluğumdaki mutluluğu...
~Durdu Mehmet Püsküllüoğlu