Çok büyür zaman, sessizliğin gölgesinde,
Ve sen fark etmezsin içinde saklanan çölü.
Kum taneleri gibi kırılır umutlar,
Rüzgâr gibi eser yalnızlık, siler izlerini.
Gecenin koynunda yıldızlar bile susar,
Ay, çölün içinde kaybolan hayallerimizi izler.
Her adımın yankısı, bir iç çığlığıdır,
Her sessizlik, bir sırrın küflenmiş anahtarıdır.
Sıcak kumların altında gizli derinlikler,
Kanayan yaraların sessiz tanıklarıdır.
Ama bilinmezdir, belki de o çölün ortasında
Filizlenir karanlığın içinde bir vaha, gizli ve sessiz.
Çok büyür acılar, çok büyür özlemler,
Ve biz, karanlıkta yürürken
Anlarız ki çöl yalnızca bir boşluk değil,
O, hayatın kendini sınadığı labirenttir.