Çok haksızlık yaptı. Herkese herşeye. Kendisine sunulan hayat standartlarını hafife alıyor beğenmiyordu. Çünkü kendisinin daha iyisine layık olduğunu biliyordu. Bu yüzden çaldı çırptı. Bir gece de karılarla kızlarla ezdi paraları. Haram yemek artık koymuyordu. Tıpkı fakirliğin koymadığı gibi. Yüzünde astardan eser yoktu. Önce Ateşli meyve tabaklarına oradan da viski bardağının içindeki erimeye yüz tutmuş buz küplerine dalıp gidiyordu gözü. Fahişelerin sahtekâr cilveleri gevşetmiyordu artık bu saatten sonra. Ruhu daralıyordu. Kabadayı gömleğinin düğmelerini açıyordu tek tek. Boğulmak istemiyordu. Dumanlar sarıyordu dört bir yanını. Çektikçe çekiyordu hem sigarasını hem de dünyanın kahrını.