DILIN KADAR VARSIN...!
Adamın birinin babadan yadigâr antik ipek bir halısı varmış. Satmaya karar vermiş. Ona göstermiş buna göstermiş, ama kimse talip olmamış. Sonunda zengin birini bulmuş ve ona götürmüş.
Zengin halıya bir bakmış ve sormuş, kaç para? Adam cevap vermiş 100 altın. Zengin tereddüt etmeden tamam demiş ve çıkartıp 100 altın vermiş.
Adam sevinmiş. O sırada zengin sormuş bu halının kaç para ettiğini biliyor musun? Adam cevap vermiş hayır bayım. Zengin devam etmiş en az 3000 altın eder. Adam susmuş. Zengin sormuş, niye 100 altına verdin? Adam biraz düşünmüş ve cevap vermiş; bayım bağışlayın ama benim bildiğim en büyük rakam 100!
Şimdi aklıma Ludwig Wittgenstein geldi;
“Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.”
Dilin anlam zenginliği ve anlam derinliği gelişmedikçe o dil ile yapılan iş sayısı sınırlı kalacaktır.
Konuşma dili 150-200 kelime/dakika ve okuma dili 200-250 kelime/ dakika iken, düşünme dili 1300-1800 kelime/dakika düzeyindedir. Bu yüzden yeterince sözcük, anlam, kavram ve düşünsel bağlantıya sahip olmayan zihin kısır döngüde çıkmazları yaşayacaktır.
Bu durumda, 200 kelime ile düşünen, 2000 kelime ile düşüneni anlamayacaktır.
Parafı şöyle bitirmek isterim: “Dilin kadar varsın.”
Alıntı...
-
Fatih Deniz Konuyla ilgisi olmadığını veya anlamadığımı düşüneceğinize eminim ama yinede sert bir eleştiri yapacağım beni mâzûr görünüz; Sükût'un kadar varsın diyorum bende! Nitekim sükût bilenler süslü kelimelere prangalı vaziyette yaşamaktan müberradırlar. Dili kadar vâr olduğunu zannedenler vâr olmak konusunda ne kadar bilgilidirler ki? Küçümsemek adına söylemiyorum, ancak Viyanalı bir ecnebinin sözünü kendisine şiâr edinenler sözün özünü görmekte ne kadar mahirdirler? Genellemeye yapmıyorum ama yinede her ne olursa olsun kendi özünden, tarihinden beslenmekten kaçınanlar, utananlar ecnebilerin fikir kırıntılarına üşüşen kobay fareleri olmaktan öteye gidemezler. Kendisini 2000 kelimeyle kısıtlayan bir zihniyet hiç şüphe yok ki mânevîyâttan bir haberdir. Eğer yazdıklarınız gerçek olsaydı en âşikâr emsâli olan politika yoluyla sulh sağlanabilirdi. Vesselâm...
01 Eylül 2019, Pazar 22:06 -
Ebubekir Kuri Teşekkürler öncelikle... Böyle guzel eleştirilere her daim kapımız açıktır.01 Eylül 2019, Pazar 22:28
