Günün dikeni batardı satırlara ,
İskemleleri uyandırırdı deniz.
Gözlerimden çıkardın sokağa ,
Bir avuntu kadar hapistim, hapis.
Güneşi sekteye uğratmak ,
Adını unutmakla aynı his şimdi.
Hiç kımıldamadan duran çarsı kalabalağı.
Kanımda gıcır gıcır hançerler yüzdürüyor.
Sen içimdeki uzak dağı tara.
Kaburgalarımdan ilham al ,
Harlı bir rüzgar zıtlığı.
İçime damlayan katrana yol olur buralarda..
Gözlerin ,
Dağınık, kara ve ıslak kömürler.
Bardağındaki su lekesi ,
Dudaklarımı zehirler.
Gitmek ne pahalı adım.
Düşürüp bir şeyleri ,
Düşünmek kadar.
Dünya beni koynundan atana kadar seveceğim kadın.
Kalbini öpemeyenlerin sabrı bendendir.
Zaten her defasında ,
daha uzağına düşüyoruz sevginin.
Azar azar kopuyorum yokluğuna.
Artık kıvranıp duran şeyin adı yalnızlık değildir.