Birgün ansızın düşerim belki
sıcacık yanağındaki hasret kaldığım gülüşüne...
Geceleri rüyaların fısıldıyorlar mı sana?... Her gece rüyamda avuç içlerini öptüğümü.
Peki ya gündüzleri rüzgar taşıyor mu kokumu sana ?...Senin kokunu bana taşıdığı gibi...
Gökyüzü anlatıyor mu beni sana?... Seni bana anlattığı gibi...
Yıldızlar parlıyor mu gözlerinde?... Seni düşündüğüm her an gözlerim de yıldızının parladığın gibi...
Güneş ışıltısında, bahsediyor mu benimle ilgili hayallerinden ?... Ona ilk ışıklarında seninle ilgili hayallerimden bahsettiğim gibi...
Geceleri ay vuruyor mu yürüdüğün yollara ışığını?... Ona senin karanlığı sevmediğimi söylediğim için...
Gül gibi koktuğumu bildiğinden, dokunduğunda güllere , dikenleri acıtıyor mu ellerini?...Benim ellerimi senin kokun uğruna acıttıkları gibi...bilmiyorum tüm bunları yaşayıp yaşayamadığını ,
Ama solmuş yaprakları sevdiğini biliyorum... Her sonbaharda oturduğunda bir ağacın altında, o yaprakların düşmesini beklediğin gibi güneşte bekliyor mu bana dönmeni?...
Tıpkı benim de o yaprakların altında oturup bana dönmeni beklediğim gibi..