Gece uyanırım susuzlukla,
Ay ışığı sessizce odama süzülürken.
Adımlarım sersem, dünya yorgun,
Ama aklıma gelirsin sen, bir an bile unutulmaz.
Buz gibi bir su alırken elimle bardaktan,
Parmaklarım titrer, düşüncelerim sende kalır.
Her damla bir hatırlatmadır bana:
Sen, gecenin ortasında bile var olabilirsin yüreğimde.
Evde dolaşırım, sessizlikle sarılmış odalarda,
Ayak seslerim yankılanır boş duvarlarda.
Bir köşeye yaslanırım, düşünürüm,
Senin yokluğun bile böyle dolu, böyle sıcak olur mu hiç?
Gözlerim kapalı, zihnim bulanık,
Ama kalbim senin adını fısıldar sessizce.
Sersemlik halim, uykunun ve yorgunluğun iç içe geçtiği an,
Bile seni hatırlamakla aydınlanır.
Sen öyle sevdirdin kendini ki,
Geceyi bile seninle paylaşır oldum.
Adını düşünmek, nefes almak gibi doğal,
Her an aklıma gelmen, hayatımın sessiz ritmi hâline geldi.
Bir bardak suyu içerken,
Bir köşede durup düşünürken,
Zaman yavaşlar, dünya uyur,
Ama sen hep uyanıksın içimde,
Bir fısıltı gibi, bir ışık gibi.
Sevgi, bazen sabahın uykusuzluğu kadar gerçek,
Bazen gece sessizliğinin içinde yankılanır.
Ve sen, öyle sevdirdin kendini bana ki,
Ne yorgunluk, ne karanlık, ne sersemlik
Sana dair hatıraları silip götüremez.
Geceyi uyanık geçirirken bile,
Senin varlığın içimde dolaşır,
Ve ben, sersem bir halde,
Sadece seni düşünürüm;
Çünkü sen, gece bile aklıma gelen,
En sevgi dolu hatırasın…