"Bir adam vardı; Karanlığı kendisine bürüyen...
Bir kadın vardı ; Karanlıkları aydınlığa çeviren ...
Bir de amansızca kurgulanan bir yaşam . Adına her ne kadar bu denilirse ...
Sonra birden aklına bir soru düşüyor ; bir daha aşık olamamak , ne kadar istesen de hissedememek diye bir şey var . Ve sen bu sorunun öznesi olmaktan asla kurtulamayacak olduğunun anladığın an kendini bu soruya hapsediyorsun . Adam gidiyor sonsuzluğa , kadın ise kimsenin duyamadığı çığlıklarla kendini baştan yaratıyor . İşte asıl veda bu ..."