Günün birinde
sevmenin zevkini tanıyacak mısın?
Bir kalbin başka bir kalpte
kendine yuva kurmasının
nasıl bir sükût, nasıl bir fırtına olduğunu
öğrenecek misin?
Aşık olmanın doğası
bir ödül değildir belki,
daha çok cesaret ister.
Kırılmayı göze alanların
elini tuttuğu bir uçurumdur aşk.
Düşerken kanat çıkar mı insan,
yoksa kanat sandığı şey
yaralarının şekli midir?
Ey ruhum,
sevmek; sahip olmak değil,
kendi içindeki yalnızlığı
başkasının sessizliğiyle
konuşturabilmektir.
Bir bakışta susmayı,
bir susuşta anlamayı öğrenmektir.
Belki bir gün
bir kalbe dokunursun da
ondan bir parça almazsın,
sadece kendinden bir parça bırakırsın.
İşte o zaman anlarsın:
Aşk, eksilmek değil,
derinleşmektir.
Ve eğer sorarsan
“Değer mi?” diye…
Bil ki ey ruhum,
insanı insan yapan her şey
biraz can yakar.
Ama sevmenin tadını alan bir yürek,
artık hiçbir acıyı
boşuna çekmiş saymaz.