Dünya izliyor, sessiz ve kayıtsız,
Filistin yanıyor, gökyüzü kanla boyanmış.
Çocuklar düşüyor toprağa, oyuncakları ellerinde değil,
Hayalleri, yüreklerinde birer alev gibi yanıyor.
Evler yıkılıyor, sokaklar sessiz,
Ama rüzgâr fısıldıyor acıyı, unutmayanlara.
Mermiler konuşuyor, patlamalar göğü yırtıyor,
Ve her çığlık, bir lanet, bir tarih yazıyor.
Zeytin ağaçları köklerinden sökülüyor,
Toprak her damla kanla sızlıyor,
Ama yürekler hâlâ dimdik,
Ve Filistin’in direnişi yıldızlar gibi parlıyor gecede.
Anneler gözyaşıyla taşıyor evlatlarını,
Babalar öfkeyi boğazlarında düğümlüyor.
Çocuklar korku içinde büyüyor,
Ama taşın, toprağın ve tarihin sesi oluyor onlar.
Dünya seyirci, sessiz bir izleyici,
Televizyon ekranlarında kayıtsız,
Ve her yıkılan ev, her patlayan bomba
Bir insanlık sınavı, bir vicdan testidir.
Ama umut var, hâlâ direniş var,
O topraklarda yürekler pes etmiyor.
Her gözyaşı bir dua, her taş bir direniş işareti,
Ve her feryat göğe yükseliyor bir yıldız gibi.
Tarih tanık oluyor, yıldızlar izliyor,
Ve gökyüzü sessizliğini bozacak gün gelecek.
O gün dünya duracak, sessizliği yıkılacak,
Ve Filistin özgürce nefes alacak,
Kanla sulanan topraklar yeşerecek yeniden.
Ama o güne kadar,
Katliam devam ediyor, dünya seyirci kalıyor.
Ve her çığlık, her gözyaşı,
Bir efsane yazıyor, bir destan bırakıyor:
Filistin’in çığlığı, yüreklerde, yıldızlarda ve toprağın damarlarında…