Şimdi seni el görecek,
Kalbimin bağ tutan çiçeği.
Bu denli içtenlikler saracak bedenini.
Benim haslayıp bir demet hâline getirdiğim çiçeği.
Gelinciğim!
Sana teberrûc edecek o zalimli gözler.
Bir bir ele alacaklar,
O kara kalem yapraklarını.
Sevdirmezsin, bilirim.
Çektirmezsin kokunu, bilirim.
Gezdirmezsin sînemlerde yüreğini,
Değdirmezsin gözlerine kimseyi, bilirim.
Tek benim için sînelere çekmelisin o eşsiz benliğini.
Ve bâzen şöyle dersin sessiz sessiz kulağıma...
Bir mâna mıdır seni anlatan kendini,
Yoksa benliğin mi anlatır kendini.
Kulaklarım çınlıyor yine Gelinciğim!
Sabahları mahmur uyanan o sesin...
Kalbim mutmaîn oluyor...
İnan ki her sabah.
Seherlerde akan yeller seni soruyor.
Senden haber getirdik diyorlar.
Ne demeli seher vakti gezen o güzlere?
Belki gizemli yıllar var diyorlar.
Belki apaçık bir gerçek...
Bilmiyorum artık, bilemiyorum.
Gelinciğim...
Hangisini benim için hecelerden seçecek.