Hüzün tohumu ekili hastane odalarında; umut tohumlarının tanelerini ayıklamaya çalışan insanları gördükçe yazıyordum. Ben de onlardan biriydim. Çarelerin tükenip, çığlıkların konuştuğu anlar; gözlerime engel olamıyordum. ‘Bu gün bir kişi daha göçtü dünyadan’ diyordu annem. On aşılamaya çalıştığım onca umudu silip geçerek. Ve devam ediyordu; ‘hepimizin sonu bu’…
Cümleleri ok olup saplanıyorken yüreğime, dilim susturmaya çalışırcasına devreye giriyordu.
Belki de annem o an içindekileri döküp rahatlayacaktı. Ama fırsat vermiyordum. Bencillikti bu. Sırf kendimi üzmemek için susturuyordum.
Siz susturmayın!
Gerçeklerle yüzleşin.