Bakmayı bilen bir göz,
Geceden gündüz çıkarır,
Karanlığın içinden yol bulur,
Suskun taşlardan söz duyar.
Bir damla yağmur iner,
O göz onunla konuşur;
“Düşmek de bir yolculuk,” der,
“Toprağa varmak, tamamlanmaktır.”
Rüzgâr eser, ağaç titrer,
Gören göz bunu anlar;
Titremek zayıflık değildir,
Köklerini daha sıkı sarılmaktır.
Her çatlak bir hikâye taşır,
Her gölge bir öğretmen,
Her acı, sabrın kanatlarıdır,
Her yalnızlık, insanı kendine getirir.
Bakmayı bilen bir göz,
Dünyayı değil,
Dünyanın içindeki hakikati seyreder.
Herkesin geçtiği yoldan geçer ama
Herkesin görmediğini görür.
Çünkü bilgelik,
Gözün baktığı yerde değil,
Kalbin baktığı yerde başlar.
Ve öğrenmek…
Görene her an, her yerde var olur.