Kaç gündür
gülüşün asılı kalıyor havada,
sanki zaman onu tutmuş
benim için saklıyor gibi.
Gecenin en sessiz yerinde bile
bir ışık kıvılcımı düşüyor aklıma senin gülüşün.
İçime işleyen bir sıcaklık,
unuttuğumu sandığım bir çocukluk neşesi
geri dönüyor o an.
Nereye baksam
yüzünün bir izi var;
rüzgâr esiyor,
bir anlığına sesin geliyor,
sanki bir şey söyleyecekmişsin gibi.
Bazen düşünüyorum,
neden bu kadar yer ediyor insan bazı gülüşlerde?
Belki de kalbin bildiği şeyleri
akıl çok sonra anlıyor.
Ama şunu biliyorum:
Ne kadar uzak olursan ol,
kaç gün geçerse geçsin gülüşün,
gözümün önünde duruyor hâlâ.
Ve ben,
her baktığımda biraz daha
kayboluyorum o ışığın içinde.