Bir kez daha anlamıştım aşkın yalan olduğunu... Sanki diğerleri hikaye anlatmamış gibi onunla roman olacağımızı düşünmüştüm. Yanılmışım. Sanki elimi bırakanlar hiç ağlatmamış gibi, sanki yüreğimi yakanlar hiç yalvartmamış gibi, sanki hepsi yalan söylememiş gibi, bir kez de ona inandım. Fena mı ettim? Evet, hem de çok! Gecenin köründe bu satırları yazmama izin verirse o, ben yazarım. Ben hep yazarım da o okumaz. Okusa da anlamaz. Aşktan anlayanlar da var oysa ki ama bana denk gelmedi. 'Sorun kimde?' diye sorsam, 'Sende.' derdi. Doğru, bende zaten. Hep sevdim ama sevilmedim. Akıllanamadım ya sorun bende. Belki sorun benimdir de sorunun cevabı olurum. Haydi sorsana! Ben sana direkt söylerim cevabı, 'Seviyorum!' derim. Ben sana sorsam 'Karnım aç.' dersin, o derece uzaksın konuya, o derece uzaksın bana. Yani ben ne yapsam yine kaybedeceğim. Yine üzüleceğim, yine akıllanmayacağım. Ve yine uyuyamayacağım bir gece, belki de başkası için yazacağım. Gün dönümü yok ki kalbimin, herkesi unuttu. Bir gün gerçek bir aşk girdiğinde kalbime, hiçbir gün unutmam merak etme!