Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Haset. Günümüzün şiddetli ve bir o kadar da ciddi bir hast - Sözümoki
23 Ağustos 2021, Pazartesi 00:53 · 310 Okunma

Haset.

Günümüzün şiddetli ve bir o kadar da ciddi bir hastalığı var. Nedir bu hastalık haset.

Haset nedir bir kimsenin hayırlı bir işi veya evi, malı, mülkü olsa o kimseden bunların gitmesini onda olmayıp kendinde olmasını istemek. Ne kadar acı ne kadar ciddi bir rahatsızlık. Ve en sarsıcı olanı nedir söyleyeyim mi? Kâfirlerin özelliklerinden biridir.
Evet haset etmek var ya kâfirlerin özelliklerinden biridir.

Haset insanları günaha iter durduk yere boşu boşuna neden bir insan günah işlemek ister ki. Haset insanı hem dünya da, hem ahirette felakete sürükler.
Hem Allah a iman etmiş bir kulun kalbinde nasıl haset olabilir ki, Allah a kulluk eden müminin kalbine haset yakışmaz. Haset mü minin iyi amellerini kaldırıp atar hadisi şerifte de dediği gibi Ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri yer bitirir.
Haset boş yere üzüntüye, kedere, isyana yol açar insanın mutluluğunu, huzurunu, keyfini , sağlığını bile alır haset ömrü kısaltır. Haset eden bir kimse istediğine ulaşamaz, muradına eremez, bu insanlara Allah ın yardımı değil Allah korusun laneti üzerine olur.
Haset eden bir kimse Allah korusun imanını kaybeder, intihara, cinayete yol açar çok ciddi bir durum. Allah hepimizi en güzel şekilde yaratmıştır kimini fakir kimini zengin yetenekli zeki, ilim dolu yaratmıştır bu kader alın yazısı meselesi ve anlayıp hayatımıza uygulayalım diye rehber olarak 2 mucize göndermiştir biri kuranı kerim diğeri de son peygamber Hz Muhammet s.a.v. bu iki mucize bize Allah ı anlattı bize nasıl yaşamamız gerektiğini aktardı. Aklını kullanıp çalıştıranlar elhamdülillah kurtuldu fakat akılını kullanamayıp kendi bildiklerini doğru sanıp baş kaldıranlar işte onlar ebediyen kaybettiler işte şeytan onların yoldaşı oldu, onlar farkında değiller ama nefislerinin kölesi oldular. Allah'ın mümin kimselere yardımını gördükçe bunu hazmedemezler, allah'ın kullarına verdiği güzellikleri gördükçe çıldırırlar, mümin kimsenin güzelliğine tahammül edemezler halbuki, mümin bir kimse hem kendi hem de diğer müminler içinde ister fakat mümin dediğimiz veya öyle sandığımız insanlar sadece müminden o güzelliklerin gitmesini ve sadece kendinde olmasını ister bu insanlar hep kendini düşünür bu insanların allah'ın rızasından, rahmetinden, yardımından dışarı kalır Allah lanet eder bu insanlara Onlar Allah ın kuluna verdiği malı, mülkü, güzellikleri kıskandılar. Onlar mümin kardeşlerine başarılarından dolayı kin duydular, onlar mümin kardeşine tuzak kurdular fakat kendileri düştüler. Şeytan yoldan çıkarıcı insanın aklını saptırıcı on numara arkadaştır haset, kin, nefret, düşmanlık, yalancılık, gıybet, dedikodu işte bunlar şeytanın tuzaklarıdır. Biz hasetçi insanların haset in den, kinci insanların kininden, nefretçi insanların nefretinden, dedikoducu insanların dedikodusundan aklımıza gelen gelmeyen şeytanın oyunlarından ve şeytanlaşmış insanların şerrinden Allah a sığındık. Haset şeytanın tuzaklarından biridir elhamdülillah bir iman ettik ve şeytanın tuzaklarından Allah a sığındık haset in şeytandan olduğunu idrak ettik kalbimizi, imanımızı, kadere olan inancımızı sorguladık gözden geçirdik ve bu lanet haset duygusu biz de olmadığı için Allah a şükrettik eğer kalbimizde haset duygusu varsa lütfen çözümleri de var mutlaka yapmaya çalışalım şeytanın oyunlarından nefsin kör bataklığından kurtulmaya çalışalım.

Bir mümine yakışan, haset hissi içinde doğduğu zaman, bundan nefret edip defetmeye çalışmaktır, tıpkı haram şeyleri yapmak hissî içinden geçince yaptığı gibi. Bu duyguyu tedavi hususunda Bediüzzaman şu tavsiyede bulunur:

"Hasid adam hased ettiği şeylerin sonucunu düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde olan dünyevî hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet, fânidir, vakti belli ve sınırlıdır. Faydası az, zahmeti çoktur. Eğer, uhrevî meziyetler ise, zâten onlarda hased olmaz. Eğer onlarda dahi hased yapsa, ya kendisi riyâkârdır; ahiret malını dünyada mahvetmek ister. Veyahut hased ettiği kimseyi riyâkâr zanneder, haksızlık eder, zulmeder." (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas)

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
O kadar uğraştım ama boşunaymış dediğin hadise neydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.