Ne diyor Nietszche; yaşamak için bir nedeni olan insan, her türlü nasıla katlanır ya da öldürmeyen şey insanı güçlendirir. Ama öldürmeyen şey insanı paramparça da eder. İnsan tutunmak ister bir söze bir saza, bir yaza bir bahara. İnsan vazgeçmek istemez. Çünkü bildiği başka bir dünya yok, varsa yoksa şu an varsa yoksa bu dünya. Nazi kamplarında ölümle baş başa olan ve yaşamak için ayakta kalmaya çalışan binlerce insan hangi anlamın gölgesinde var etti ışığını. Bir hikaye uydurmadan gitmek yakışır mı insana. Ölümle öpüştünüz mü hiç, ölümü kalbinizin en derininde hissettiniz mi. Sizler de benim gibi aptal mısınız, geçmişe çokça kucak açar mısınız, ya da saçma sapan bir zamanda annemi kaybedersem diye salak salak ağlar mısınız. 5 dakika gülünce 10 dakika üzülürüm ben, sanki gülmenin de faturasını öder gibi. Kuğuları besledim bugün yine. Salatalık doğradım ince ince, havuç yemediler. Dinledim kargaların o güzel sesini sonra bindim tramvaya, insanları izledim yalnızlığımla. Bu kadar yalnızlık denk gelmez mi Tanrı'ya. Aman neydi hayatın alamı, bir anlamsızlık yaratma sanatı. Niye varız ve niye yok oluyoruz. Tanrı nerede, biz de onu izleyecek miyiz. Şımarık bir çocuk gibi, ne derdi var kim bilir?