HEPİMİZ ISTIRAP ÇEKERİZ VE ÇEKECEĞİZ
Hepimiz bir şeyleri kafaya takıyoruz ve takmalıyız da... Ancak kafaya takılacak şeylerin belirli bir sırası ve takacağınız şeyin bir önceliği olmalı... Ve unutmayın hayat ıstırap çekmek üzerine kurulmuş bir sistemdir. Bundan kaçmaya çalışmak sizi karanlığa, bunu kabullenip başa çıkmak ise mutluluğa götürecektir.
Zamanın birinde Hamalaya'ların eteğinde bir sarayda bir prens dünyaya gelmiş. Prensin babası (Kral) oğlunu dış dünyanın zalimliklerinden uzak tutmak adına bir takım çalışmalar yapmış. Ona sonsuz zenginlik, her isteğini yerine getirecek hizmetkarlar tutmuş.. Ve Kral istediğini başarmış. Prens dış dünyanın zalimliklerinden uzak kalabilmiş ancak bu zenginlik bu bolluk onu mutlu etmeye yetmiyormuş. Bir gece kafaladığı bir hizmetkar ile sarayın duvarlarının arkasında olup biteni merak ediyormuş hizmetkar vasıtası ile saraydan kaçmış ve bir daha geri dönmemiş. Ve hepimizin bildiği bir şeyi görmüş "Istırap" Yaşlılar, evsizler, açlar, ölen insanlar görmüş. Bu durumda ona bu mutsuzluğu sağlayanın ne kadar onu bolluk içinde yaşatsa da babasının olduğunu düşünmüş, onu suçlamış ve sokakta bir köpek kadar değeri olmayan biri haline gelmiş... Sokakta yatan bazen aç bazen yarı tok yatan biri haline dönmüş koca prens....
Ve bir gün prens ırmak yakınlarında bir ağacın altında aklına işe yarar bir fikir gelene kadar orada 49 gün oturmuş... Bu 49 gün içinde prens bir çok şeyin farkına varmış ve bunu tüm dünya ile paylaşabilmiş "Dünya bir ıstırap çekme formudur. Zenginler zenginlikleri ile, yoksullar, yoksullukları nedeniyle, hastalar, hastalıkları nedeniyle.. Kısacası herkes bir şekilde ıstırap çeker... Her ıstırap aynı değildir. Bazı ıstıraplar diğerlerine göre daha fazla acı verir ancak hepimiz ıstırap çekeriz" Ve bu fikirlerin sonucunda bu prens kendi felsefesini oluşturmuş Istırap hayatın kaçınılmazıdır ondan kaçmak yerine onu kabullenmeliyiz olmuştur. Ve bu prens aslında bir çoğunuzun tanıdığı biridir. Buda'dır.... Bilmiyorsanız da öğrenin derim...
İnsana bir çok şey katan bir hikaye olduğunu düşündüm kendimce okuduğumu sizlere yorumlamak istedim. SEVGİLER
