Hayatta herkesin bir "güç kaynağı" vardır. Kimisi bu kaynağı inançta bulur, kimisi bir şarkının içinde, kimisi ise bir insanda…
Benim için o güç, bir insandı. Hem sırdaş, hem dayanak, hem de hayata karşı en büyük savunmam: Sen.
Sen, suskun kaldığımda içimi anlayan, konuşmadan ne demek istediğimi hisseden, gözlerimin dolduğunu söylememe gerek kalmadan kalbimi okuyan kişisin. Herkes bir rol üstlenmişken bu hayatta, sen hiçbir kalıba sığmadan “olman gereken” kişiydin benim için. Ne fazla, ne eksik. Tam anlamıyla "yerli yerinde bir sevgi." Seninle geçirdiğim anlar; takvimlerde işaretli değil belki ama hafızamda altın çerçevede duruyor. Bir kahve sohbetinde döktüğüm içim, bir suskunlukta tuttuğun elim, bir gecede ettiğin dua… Hepsi bana dünyadaki en gerçek bağı hissettirdi.
Sen benim için sadece bir abla değilsin,
Sen benim için sadece bir dost, bir sırdaş, bir yol arkadaşı değilsin,
Sen benim için hayatın bizzat kendisi gibisin.
Kimi zaman bir gökyüzü kadar geniş bakabildiğim, kimi zaman bir çiçek gibi içimde büyüttüğüm…
Sen; bir kelimenin, bir bakışın, bir sessizliğin ne kadar kıymetli olduğunu öğrettin bana.
Yalnızken bile güçlü durmayı, incelikle susmayı, gerektiğinde dimdik durup gerektiğinde diz çökmeden ağlamayı…
Dışarıdan bakanlar seni sadece güler yüzlü, çalışkan, neşeli biri sanabilir. Ama ben biliyorum…
Sen gecenin en sessiz vaktinde bile başkası için gözyaşı dökebilecek kadar derin bir insansın.
Sen kendi acını unutturacak kadar başkasının derdine koşan, “ben iyiyim” deyip aslında yorgunluklarını içine gömen nadir insanlardansın.
Bu hayatta sana benzemeye çalıştığım her an, daha iyi biri oldum.
Ve her gece dua ederken “Allah'ım sevdiğim insanların canını bana bağışla” derken, seni ilk sıraya koydum.
Seninle geçirdiğim her günü, bir ömürlük dua gibi saklıyorum.
Her şeyden biraz yaşadım hayatta...
Ama en çok senin gibi bir insanı sevmeyi öğrendim.
Ve bu sevgi; zamanla, mesafeyle, hayatın karmaşasıyla bile azalmadı. Aksine daha da güçlendi.
Çünkü bazı bağlar, dünyada kurulmaz sadece; onlar, kalbin derinliklerine kök salar.
Sen iyi ki varsın.
İyi ki bu hayata benimle aynı anda dahil oldun.
İyi ki tüm “zor”ları seninle yürüdüm.
Ve iyi ki hâlâ yanımdasın.