Bu yazımızda başlıktan da anlayacağınız üzere her iyi şeyin bile fazlasının zararlı olduğundan bahsedeceğim hepiniz bunu biliyorsunuz ancak anlatacağım kısa hikaye serileri seviliyor.. Bende buldukça yazıyorum.. Bu hikayenin de kaynağı bilinmiyor sanırsam anonim hikayeler...
Başlıktaki konuyu her şeyin dozunda olması gerektiğini örneklendiren bir hikaye... Bu hikayemiz şöyle başlıyor...
Günün birinde, bir günlük ömrü olan 4 kelebek ateşin ne olduğunu anlamak içinetrafta uçuşurken. 1. kelebek uçarken yanan bir ateş görür ve diğer arkadaşlarına seslenir bakın karanlığı aydınlatan bir ışık var ileride der ve ateşi gösterir... Diğer kelebekler bu tanımı beğenmez tatmin olmazlar.. Ateş'in böyle bir şey olduğuna inanmazlar.. ve içlerinden diğer kelebek.. ateşe biraz yaklaşır. etrafında bir tur atar.. geri döndüğünde ateşin ısıtıcı bir şey olduğunu söyler... kalan diğer iki kelebek.. bununla da tatmin olmazlar. İçlerinden biri aşırı derecede cesaretlenir.. Aşık olduğu kelebeği ateşin arkasında olduğunu görür.. ve kanatlarını o yönde doğru çırpar ateşin içine dalar ve ateşin içinden çıkamaz yok olur... İşte ateşin asıl ve gerçek anlamını öğrenen tek kelebek odur.. Ancak bunu arkadaşlarına iletemeden ölmüştür.. Ve onu öğrenmek isteyen diğer kelebeklerde ölümü göze almalıdır...
Ateşin hem ısıtıcı, hem aydınlatıcı olduğunu bilmek gerek ve aşk ile aşk için yanmayı da göze almalı ateşin kendisinden değil de sevginin ateşinden yanmak gerek... Her şeyden biraz ve çok olmayacak şekilde tatmak gerek... Yarınlara da diğer senelere de bırakmak gerek... Doyarak tadarak ve hissederek...
SEVGİLER