Herkes bakakalırdı. Gözler faltaşı gibi açılırdı. Kızların en havalı olanları bile bakıyordu. Görkem, adı gibi görkemli bir gençti. Çok yakışıklı değildi ama duruşu ve efendiliği ile farkını ortaya koyuyordu. Edebiyat fakültesini burslu okuması ise ayrı bir takdir konusuydu.
Asla burnu havada gezmezdi. Mütevazilik ve tevazuluk damarlarındaki kan gibi sürekli beraberinde dolaşırdı.