Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
I 12 Şubat 1821 - Sözümoki
07 Ekim 2021, Perşembe 15:59 · 526 Okunma

I.

12 Şubat 1821
Tripolice-Mora
"Onlar ansızın ve tamamen 1821 yazında yok oldular. Bu yok oluş tüm dünyanın gözlerinden uzak oldu ve arkalarından ağlanmadı.” Tarihçi William St. Clair bir günlüğünde "Navarin Katliamı" ile ilgili sözleri




Giriş

Şehir ve kaleyi uzaklardan görenler bir masal diyarına bakıyormuşcasina hayranlık duyuyorlardi.Morali Hacı Beşir Ağa Camii tüm güzelliği ile şehrin kalbinde bulunuyordu.Şu manzarayı görmeden önce  burası ile ilgili anlatılanları önemsiz bir şeyi dinliyormuş gibi gecistirip Devleti Aliyenin sıradan bir şehri diye mırıldanmisti Hakkı Mehmet Efendi. Bunu o vakitler asıl konuya odaklanmak için geçiştirmek için söylemiş olabilirdi zira hem defterdarlikta çalışıyor görünen ama asıl görevi askerlik olan bir Osmanlı zabiti için daha önemli konuların beklediğini kendini de bilmiyordu.
Hakkı Mehmet Efendi nin babası Sultan III.Selim dönemindeki Kabaklı Mustafa Paşa isyanında İstanbulu  isyancıların karşı koruyan bir Yeniçeri Ağasnin  sağ koluydu.Bu meşum Isyan bastırılmış ve babası da bunun ardından görevinden istifa etmiş asesbasıliktan emekli olmuş ve bir miktar bitimis  parası  ile güzel bir ev yaptırmıştı...Annesi ve  kardeşi Mihrisah  ise bu evde mutlu mesut yasıyorlardı.Babasi emekli olduktan sonra Efkaf Müdürlüğünde çalışmaya başlamıştı ve galiba o çalışmadan huzur bulamıyordu...
Hakkı Mehmet Efendi karargahta bulunduğu zamanlarda masasında bulunan  büyük bir Mora haritasıni inceliyor ve dağ vadi körfez  vilayet kasaba köy kısaca o yörenin  bütün coğrafyasını zihnine yerleştirmeye çalışıyordu.Sonra ise Mora ile ilgili yazılar gazetelere göz atıyordu ve okuduğu haberler hiç te iç açıcı görünmüyordu...
Hazırlıklarını tamamladıktan sonra Hakkı Mehmet Efendi limana doğru ağır ağır ama kararlı adımlarla yürümeye başladı.Tanıyanlar ona  selamle git diyorlar ve el sallıyorlar kimi de mırıldanarak dua ediyordu.Ailesi ile dün akşam vedalasmisti ama liman iskelesinde onlari bulacağını iyi biliyordu.Vedalaşıp yola konulacaktik ki hızlı adımlarla bir erin vapura yetişmek için acele ettiğini gördü ve sanki bu er birini arıyordu.Hakki Mehmet Efendi kim diye bir ses işittim. Yavas adımlarla yaklaşarak benim dedim.Siz kimsiniz diye sordum. O ise Sizi bulmam iyi oldu yoksa Paşa morada beni astırıldı.Sonra biraz soluklanip görevi ile ilgili bilgi verdi.Devleti Aliyenin böyle önemli bir görevi ifa için gönderdiği görevlisi yanliz gidemezdi herhalde .

Hakkı Mehmet Efendi nin bavulunda II.Mahmud'un Mora valisine yollayacağı resmi evrak diğer eşyaların arasında en mühimiyedi.Bu görünürde olmayan görevidir asıl görevi ise emlak zengini Ali Derviş Ağa idi .Mora'nın tanınmış esrafindsn olan bu kişi yakın bir zamanda hayatını kaybetti haberini İstanbul daki uzak tanıdıkları çok sonraları durmuşlardi.
Önce gemi ile uzun bir yolculuk yaptı ve adından  ise  at arabası ile dört saatlik bir yolculuğun ardından  bu ata yadigarı yadigarı topraklara ulaştı. Devleti Aliyenin başkentinde Defterdarlikta bir memur olarak çalıştığıni gösteren bir belge de yanında bulunuyordu.
Bu dağlık ve zorlu coğrafya şartlarına rağmen yol boyunca gözlemediği kadarıyla Osmanlı askerlerinin, sivil halkın ve şehirde yaşamakta olan yabancıların ve misafirlerin yaşamında bir yıl sonra bir değişiklik olacağa benzemiyordu. Şehirde yaşayanların büyük bir çoğunluğu Müslüman Türklerden oluşuyordu ve bunları sayısı 50 bin civarındaydı.Ayrıca Yunanlı ,Yahudi gibi Osmanlı tebaası da Tripolice’ de yaşamalarını sürdürüyorlardı. Şehir 19.yüzyıl başlarında Mora'nın merkezi Tripoliçe' de nüfus 20 bin civarındaydı. Kayıtlara göre nüfusun 3'te 1'i Müslüman Türklerden oluşuyordu. Türkler, Rumlar ve Yahudilerin iç içe yaşadığı kent, huzur içinde geçen asırların ardından giderek kaynamaya başladı...


Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
En son neren morardı, neden?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.