İDARE EDİLEN İNSAN OLMAK
Sosyal hayatın içerisinde olduğumuz sürece çok farklı ve çeşitli karakterde insanlar ile karşılaşırız. Bu insanları; iyi, kötü, sevecen, temiz kalpli, haset gibi daha onlarca sayacağımız çeşitte adlandırırız.
Bazı insanlar lider ruhludur. Olgun, anlayışı yüksek, yüzü gülen, sevecendir bu tipler. Konuşmaktan çok dinlemeyi tercih ederler. Bu yönleri ile de toplumca sevilirler ve yüksek kabul görürler. Herkes böyle insanlara yakın olmayı, onlarla arkadaşlık etmeyi isterler.
Bazı karakterler de vardır ki; onlar da iletişim halinde bulunduğu sosyal ortamın, herkes tarafından idare edilen insanlarıdır. Peki ne anlama gelir bu idare edilmek?
Sürekli bi herşeyden şikayetçi olma halindedirler. Yüz ifadeleri her an somurtmaya ve ekşimeye hazırdır. Önlerine ne sunulursa sunulsun memnun kalmazlar. Her an parlamaya hazır bir kıvılcım gibidirler. Bu gergin tavırlarıyla etrafa da negatif elektrik yayarak insanların modlarını düşürebilirler. Tabiri caizse; insanları sürekli bi diken üstünde tutmaya, tedirgin, mutsuz ya da sinir etmeye meyillidirler. Bunlar ya aşırı şımarık büyütülmüş, ya çok ihmal edilmiş bir çocukluk dönemi geçirmiş insanlardır genellikle. Belki de kendilerince; bu şekilde tavır takınarak insanlara kendilerini saydırttıklarını, otoritelerini koruduklarını düşünüyorlar. Belki de bilinçaltlarında yatan bir sebeple, kendilerini korumaya çalıştıkları bir savunma mekanızması geliştiriyorlar. Bu şeklilde davranarak toplumda belli bir isim yapabilirler ama bu isim: "Onun yapısı da böyle işte, idare ediyoruz." dan öteye geçmez.
Böyle karakterde biri olursak; yalnızlığa mahkumuz demektir. Halbuki yukarıda bahsettiğim, lider karakterinde biri olursak, değilsek bile olmaya çaba sarfedersek; herşeye, herkese sevgiyle, tebessümle yaklaşırsak; dünyanın, insanların kısacası hayatın daha rekli, daha güzel, daha yaşanası bir hal aldığını görürüz.
Allah (c.c) idare edilen biri değil; seven, sevilen, sayılan bir insan olmayı nasip etsin.